Şehrin ağzımda bir Azrail harareti.
Bir benim yüzüme vuruyor, bir de senden kalan bu yoksulluğa.
Kaçışında yine insanlar birşeylerin, üstüne üstüne koşarken kaçınmaz korkularının.
İşte kıyıları yaralamadan asla yanaşmayan o gemiler.
Hep yarım ve uzak olan yaşamak.
Işte hatırımda göğün üst katı o gülüşün, öldürmeden bırakmayan!
Durum böyleyken bir başına dolaşıyor her yerde yüzün.
Sokaklara dadanan kedileri seviyor sesin bir güzel.
Bunu bir ben duyuyorum, yudumlarken insanın bir başına türettiği yalnızlığını.
Neyse ki bu bir ayrılık şiiri.
Sus, ürkütme rüzgârımı!
Davut IŞIK