“Biz Francesco Ajala’yı nasıl yargıladık? Genellikle zorunluluklar ve mecburiyetlerden bahsederken kullandığımız sözcük dağarcığımızla yargıladık onu, yani onun doğasının gerektirdiği, bir başka deyişle, eğitiminin belirlediği kendine özgü şifreyi hiç anlayamadan yargıladık. Maalesef bu şekilde yargılıyoruz biz!”
“Bilindiği gibi,” gözleri kapalı, kollan bağlı ekledi Blan-dino, “bilindiği gibi, başkaları için doğru ya da yanlış olan davranışlarımız kendi gerçek doğamıza dayanarak değil de, dışarıdan gelen özelliklere dayanarak yargılanır...
Anna Veronica ne söyleyeceğini bilemedi. Yatağın üzerindeki hıçkırıklarla sarsılan o genç bedeni acıyan gözlerle okşadı, bacağının üzerinde sıyrılmış olan elbisesinin ucunu eliyle düzeltti.
İç çekerek odadan çıktı.
“Bunu istemiyor mu? Söyle hadi?” diye sıkıştırdı onu Marta. “Bildim değil mi? Bana mı anlatıyorsun onu? Aklından geçenleri kitap gibi okurum ben onun!”