Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demii

176 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
De Profundis -Derinlik-
Her ay senden haber bekledim. Beklemeyip tüm kapıları yüzüne kapamış bile olsaydım, hiç kimsenin sonsuza dek “sevgi”nin yüzüne kapılarını kapatamayacağını anımsamalıydın… Sevginin zorla giremeyeceği bir hapishane, hiçbir dünyada yoktur. Bunu anlamadıysan, “sevgi”yi hiç mi hiç anlamamışsın demektir. Oscar Wilde’ın bir dostuna (Alfred Douglas), yakın! bir dostuna hapishanede yazdığı mektuptan oluşan bu kitabımızda yazarımızın sitemine, yıkımına ve her şeye rağmen “sevgi”sine şahit olacaksınız. Kitabımız Andre Gide’nin önsözü ile başlıyor. Önsöz okumayanlardansanız özellikle belirteyim bu önsözü mutlaka okumalısınız. Son olarak Wilde’ ın çok başka bambaşka bir dili var. Üstadın öyle bir üslubu varki öyle naif öyle yalın ki 168 sayfalık mektubunu okurken sizi elinizden tutup başka yerlere gönderiyor ya da içinize yolculuk yaptırıyor. Okurken ince ince yüreğinize işliyor. “Sevgi”nin çok fazla anlatımı olmuşsa da Wilde’nin sevgiyi işleyişini çok farklı bir yere koyacaksınız. Keyifli okumalar..
De Profundis
De ProfundisOscar Wilde · Can Yayınları · 20173,878 okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ali Lidar için ne söylesem eksik ne söylesem bir olmamışlık alır sözlerimi. Kalemini, üslubunu, akıcılığını, melankoli halini bile o kadar güzel yansıtıyor ki hayran olmamak elde değil. Yazarla tanışmadıysanız kesinlikle şans vermelisiniz. Kitabın içinde olan ve arka kapağında da kullanılan alıntısı yazarın kalemi hakkında size öngörü verebilir. “Birini ya da bir şeyi sevmek, değer vermek, onu her şeyiy­le sevmek demektir çoğu zaman. Ne olduğunu, ne olacağını, sınırlarını bilip, hatalarıyla, eksikleriyle, yanlışlarıyla ve sebep olduğu üzüntülerle kabul etmek demektir. Hiç kıvırmasak mı? Kıvırmadan söyleyelim evet, gerçekten sevmek bir tür çaresiz­liktir. Bir şeyi gerçekten çok seviyorsan başka çaren yoktur da ondan seviyorsundur. Vizontele filminin meşhur bir sahnesi var ya hani. "İnsan memleketini neden sever?" diye sorar Belediye Başkanı ve cevabı da yine kendi verir; "Başka çaresi yoktur da ondan sever!" Keyifli okumalar
Z Raporu
Z RaporuAli Lidar · İthaki Yayınları · 20163,728 okunma
390 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Osmanlı imparatorluğunun son dönemleri. İşgal altında İstanbul, son Maliye Nazırı Reşat Bey ve ailesi. Anlattığı dönemi hissedeceğiniz içinde vatanseverliği, aşkı, vazgeçişleri ve cesareti bulacağınız bir roman. Değerler, duygular bağlılık arasında sıkışıp kalınsa da özde olandan vazgeçilmediğini bu kitapta göreceksiniz. Ayşe Kulin’ in gerçek olaylarla kurguladığı romanlarının şahaneliğine bir kez daha tanık oldum. Tesiri olan adının hakkını sonuna kadar veren bir Veda romanı olmuş. İyi okumalar..
Veda
VedaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202314,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Esra, Hakan, Derya, Vural, Recep, David, İbo, Nebahat ve minik Ada(Aguli) nin hayatına misafir olacağınız Urla’dan Şangay’a dek yolculuğa sürükleyecek serinin adı gibi son kitabı. Ayşe Kulin ‘Denize doğru akarken birbirine karışan nehirlerin, tesadüflerin, denk gelişlerin, kesişmelerin, hiç unutulmayanların, kör düğümleri çözmeyi dileyenlerin romanı SON’ demiş. Romanını özetlemiş. Şahsen içinde tesadüflerin bu kadar da olmaz kurmacasını barındırması ve belki de bunun etkisiyle derinliğini hissedememiş olmam Ayşe Kulin okumayı seven biri olarak beklentimi karşılayamadı. Serinin tüm kitaplarını da okumamış olmam da bunda etken olabilir. Yine de okuması kolay, akan bir kitap. Ayşe Kulin’ in sadeliğini sevdiğim için yazarı seviyorsanız seriden bağımsız da okuyunca tad alabilirsiniz. Yani daha güzel kitaplarını okuduktan sonra ufak bir hayal kırıklığı yaşatsa da okumaktan zevk aldığım bir kitaptı. Keyifli okumalar..
Son
SonAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20183,611 okunma
536 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İlahi adalet nedir oynat Uğurcuğum
Kitabımız; Karadeniz’ in adı kitapta geçmeyen bir kentinde, denize sırtını dönmüş bir akıl hastanesinde başlayan ve sonunda yine orada biten, içinde yüzlerce karakteri ve birbirleriyle bağlantılarını anlatan zengin bir olay örgüsü ile tam anlamıyla sizi sarhoş edebilecek bir donanıma sahip. Benim için, Ayfer Tunç’ un ustalığına bayıldığım ama romanına aşırı bayılamadığım bir okuma oldu. Bu kadar karakter ve olayı birbirine bağlayabilmesi ve bunu okuyucunun kafasını karıştırmadan yapabilmesi olağanüstü. Farklı tarihleri, toplumsal olayları inceden dokundurduğu durumları da göz ardı etmemek gerek tabi. Bayılamadığım duruma gelince okurken sanki annemle kanal 7 izliyormuşum hissini veren etme bulma dünyası kıvamındaki karakter ilerleyişleri oldu. Karma denilen olayın iki üç kuşak içinde yansımasını ustaca vermiş olsa da birçok karakteri bu şekilde bağlaması, yozlaşmış kültürde anne babanın önemine, aile kavramına ışık tutsa da biraz kamu spotu gibi bir tat vermiş. Son olarak, karakterleriyle ordan oraya savrulacağınız, başınızı döndürecek bir usta eser. Ayfer Tunç seviyorsanız derin bir nefes alın ve okumaya başlayın. keyifli okumalar:)
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,399 okunma
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İnsan kimi seveceğini seçebilir mi ? Seçemiyormuş.
Romanımız Fatin Rüştü Zorlu ve yasak aşkı Vesamet Kutlu nun yaşamından yola çıkılarak hazırlanmış. Bilmeyenler için (Ben de bilmediğimden) Fatin Rüştü Zorlu Adnan Menderes’le birlikte idam edilen dönemin dış işleri bakanı. Bununla birlikte büyük spoi vermiş olsam da zaten kitabı okuduğunuzda bunun ufak bir detay olduğunu anlayacaksınız:) Kitabın diline kurgusuna baktığımda ben de bir Ayşe Kulin okuyormuşum hissi yarattı. En takdire şayan kısımlarından biri, erkek bir yazarın kadının dilinden romanı ustaca aktarabilmesi olmuş. Yazarın bir başarısı da değer yargılarınıza ince bir dokunuşu olmuş. Yasak aşkı size öyle bir biçimde sunuyor ki kime niye kızacağınızı kestiremiyorsunuz. Okunası güzel bir kitap. Keyifli okumalar..
Başucumda Müzik
Başucumda MüzikKürşat Başar · Everest Yayınları · 06,5bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir iş açacaksın sen başımıza yangın mı olur artık, bahar mı?
Hani olur ya bir isim söylersiniz, sonra bir durursunuz uzaklara dalarsınız. Bir ağırlığı vardır, bir yaşanmışlığın izi. Can Yücel de benim için öyle. Çok daha güzelleri çok daha iyileri var mı var. Peki neden Can Yücel okumalıyım derseniz onda ayrı bir giz var. Beni çeken de bu durum. Alışılmışın dışında belki biraz absürt belki hoyratça. Bir okur şiirlerini okurken sesli okuyun demiş. Bence de kulak verin bu öneriye. Bir de hazır seslendirilmişleri oluyor. Şiir seslendirmeleri pek dinlemeyi sevmeyenler ( ben gibi:) ) yine de şans verin derim. Farkı farkedeceksiniz mutlaka :) Keyifli okumalar
Sevgi Duvarı
Sevgi DuvarıCan Yücel · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,753 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Bir küçük yürek sızısı kitabı
Bir hadise ile başlayıp bir ömrü hayal ettiren kısa ve etkileyici bir kitap. Aziz Beyciğimiz kibirli, aksi, inat biriyken aynı zamanda aşk uğruna dilini bile bilmediği diyarlara gidebilecek kadar da gözü kara. Sevildiğini düşündüğü Maryamla derin bir aşk yarası açılsa da kalbinde aşkından pişman olmadığını görüyoruz. Hayat ona sevdiği gibi seveni de sunacak kadar bonkör de davrandı. Bu sefer de vefasızlık, kıymet bilmezlik Aziz Beyin en belirgin özelliği oldu. Değer verilmesi için bir şeye kaybetmek gerekir önce. Aziz Bey çok kaybetti geç değerini anladı. Film olsa başrol Haluk Bilginer olsa tadından yenmezdi:) Son olarak kitap için karakterin gerçekliğe yakınlığı ve sunduğu duygu durumları sevmek, sevilmek, değer görmek muhasebesi yapabileceğiniz bir zemin sunuyor size. Keyifli okumalar:)
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ezilmiş, örselenmiş, iyi niyetli, saf, gariban, fakir ve cahil kalmış yurdum insanı, hak ararken haksızlıklara göğüs germiş acıları en derinden yaşamış yine de sabretmiş. Yine aşkı en saf duygularla yaşamış, ya eli böğründe kalmış ya da aşkın eza ve cefasını çekmiş yurdum genci. Tipik anadolu tipik meseleler ancak bu kadar ustaca bir anlatımla öyküleştirilebilir. Aslında günümüzde de bu sorunlar hala varken ve hikayelere konu olurken neden Sabahattin Ali’ yi bu kadar beğendiğimi düşündüğümde onun öykülerinde eskiye ait bir tad eskiye ait bir bozulmamışlık bulduğumu anladım. Acı buruk ama insanı sarmalayan duru bir tad. Sabahattin Ali okumak Yeşilçam filmi izlemek gibi. Belki de o yüzden bu kadar güzel. Eğer Sabahattin Ali okumuşsanız mutlaka beğeneceksiniz okumamışsanız da mutlaka bir kitabıyla yazara merhaba demelisiniz:) Kitabımız 3 kısımdan ve 16 hikayeden oluşuyor. Yazarımız önsözünde yazmaktan utanacak kadar kötü bulduğu hikayelerinin olduğunu ve bunları çıkarmadığını, ayrımı okuyucuya bıraktığını ifade etmiş. Keyifli okumalar:)
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,9bin okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Şermin ablacığımızın okuduğum ilk kitabı. Kendisini çok öncelerden oyuncu anne olarak tanıdığımdan ve sosyal medyadaki yazılarını o zamanlardan beri takip ettiğimden yazı diline fazlasıyla aşina olduğumu öykülerini okuyunca farkettim. Kitaptaki 18 öykü güzel mi güzel hatta bazıları çok güzel. Bazı öyküler aşırı hüzünlü bazıları aşırı komik. Abartılar var mı çokça var ama o abartılar öyle rahatsız edici türden değil. Puan kırdığım noktalar bazı öykülerinde bir olmamışlık tadını aldığımdan. Bir başka nokta da, tam öykü sizi sarıyor merakınız doruk noktasında kafanızda senaryolar kuracakken bir cümleyle her şeyi ele veriyor ve ondan sonrasını sadece bitirmek için okumak durumunda kaldığınız öyküleri barındırmasından. Kitaba adını veren öyküyle başlayan kitabın başlangıç öyküsü için seçimini kendimce yanlış bulsam da kapanış öyküsü çok güzel bir seçim olmuş. Keyifli okumalar..
Gelirken Ekmek Al
Gelirken Ekmek AlŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20196,6bin okunma
Reklam
195 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Bitmez tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna Bu gece mehtab gibi aşkım da bitse suda Gönlüm uyusun sesinde, gel dokunma şuna Bu gece mehtab gibi aşkım da bitse suda Su gibi akan bir çırpıda biten bir öykü kitabı. İçinde barındırdığı öyküler, anı yoğunluklu kurgusal bölümler barındıran hikayelerle oluşturulmuş. Birçoğunu yeni öğrendiğim, çok şaşırdığım öğrenirken keyif aldığım yer yer üzülüp yer yer güldüğüm hikayelerdi. Daha önce yazarın Suzan Defter adlı romanını okuduğumdan seveceğimi biliyordum. Öyle de oldu. Çok naif çok yalın bir anlatımı var. Keyifli okumalar.
Ömür Diyorlar Buna
Ömür Diyorlar BunaAyfer Tunç · Can Yayınları · 2014908 okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Haldun Taner söylenmesi gerekenleri söylemiş. “Türk hikayeciliği Ömer Seyfettin'den sonra Memduh Şevket Esendal, Refik Halit, Fahri Celalettin gibi ustaların sürdürdüğü bir türdü. Sabahattin Ali, Refik Halit'in memleket hikayeciliğine diyalektik bir görüş katmış ve bu yeniliği ile 1940 'ların tek ismi olmuştu. Sait Faik ise onların yapmadığı bir şeyi yaptı. Türk hikayeciliğine o zamana kadar hiç benzersiz bir tarz getirdi. Sait Faik, bir konuyu değil, yaşamın bir parçasını işliyordu. Bir tez savunmuyor, bir yaşantıyı yansıtıyordu. İnsan sevgisi dolu, doğa sevgisi dolu bir yüreği vardı. Neye baksa bu sevgi ile ısınıyor, ışıklanıyordu. Biz ancak o el attıktan sonradır ki, en önemsiz görünen insanların ve şeylerin zevkine eriştik.” Kitap ismini aldığı Semaver öyküsü ile başlıyor. İçinde 20 kadar hikaye barındırıyor. En sonunda da Haldun Taner’in Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil kitabından bir alıntı ile son buluyor. Keyifli okumalar..
Semaver
SemaverSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 201311,8bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Selçuk Baran’ ın okuduğum ilk kitabı. Kitapta 3 öykü bulunuyor. Bunlar; -Türkan Hanım’ın ölümü -Temmuz, Ağustos, Eylül -Kış yolculuğu Ustaca yazılmış, insanı saran öyküler. Sıkmadan, olağanca sade ama bir o kadar da gözlem ve derinlik barındıran bir anlatıma sahip. Öykü seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Keyifli okumalar.
Kış Yolculuğu
Kış YolculuğuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020386 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitap yazarın tek oyunudur. Ayrıca acıklı bir hikayeye sahip yazar oyununun ilk gösteriminden bir gün önce hayata çok genç yaşta veda ediyor. Kitabı açtığınızda, Hiçbir Tiyatronun Oynamak Hiçbir Seyircinin Görmek İstemediği Oyun Yazısıyla karşılaşıyorsunuz. Nedenlerini de çeviri hikayesinde buluyorsunuz. Kitap 2. Dünya savaşından dönen Beckmann adlı genci konu alıyor. Beckmann ne eski Beckmann’dır ne de bıraktığı hayatı.. “Gerçeği bütün korkunçluğu ile aksettiren bu eser, böylece, sarsılmış inanç ve boş ellerle savaştan dönen (ve yer, yurt, sıcak hisler, yakınlık yerine) hissiz kalpler, kapalı kapılar ve yıkılmış, kül olmuş bir vatanla karşılaşan, 'hiç’le başbaşa bırakılan bir gençliğin haykırışı oldu," Kitabın çeviri hikayesinde geçen bu söz sanırım kitabı tanımlamaya yeterli. İyi okumalar.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
438 syf.
8/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Romanda, İkinci Dünya Harbinin kıyısında Türkiye ile Türkiye dışında yaşayan Yahudi halkı Nazilerden korumaya çalışan Türk sefirlerinin mücadelesini buluyorsunuz. Kitabın içindeki karakterler çok başarılı bir şekilde işlenmiş. Sadece baş karakterlerden Sabiha ve Selvi için değil, diğer karakterler için de zenginlikler barındırması ayrı bir başarı sağlamış. Daha önce okuduğum Handan’ı benim için biraz hayal kırıklığı olmuştu o yüzden pek heveslisi değildim kitabın ama okudukça aynı adı gibi nefes nefese bitirdim denebilir. Romanda bir tren vardı ve ben de o trenle İstanbul’ a elim kalbimde geldim. Ve o pencerede ben de onu görmeyi bekledim. Eminim her okuyanda oluşmuştur bu hisler. Etkileyici bir kitap. Keyifli okumalar.
Nefes Nefese-Midi Boy
Nefes Nefese-Midi BoyAyşe Kulin · Everest Yayınlar · 201711,7bin okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Evli bir doktorla ve kiracısı dul bir kadının yasak aşkını konu almış bir roman. Kitabın açıklamasında da yazıldığı gibi her şey kadının kızının hastalanması ile başlıyor. Çok kalın bir kitap değil ancak ortalara doğru akmadı çok durağan geldi. Yalnız sonlara doğru olay örgüsü en başından tahmin edilebilir olsa da hızlı aktı. Kitabı okurken Helene’ e karşı çok kararsız kalsam da sonunda ona sarılmak istedim. Jeanne, çoğu yerde çok itici ve sinir bozucu olsa da ve sonu en başından belli olsa da elim kalbimde sonlandırdığım karakter oldu. Henri ve Rambaud için diyebileceğim bana Selvi Boylum Al Yazmalım’ı hatırlattı diyebilirim. Sevgi senin hakkındı Rambaud ve Helene de Asya kızımız gibi sevgiyi seçti. Sonunda da Henri yi aslında hiç tanımadığını farkediyordu Helene. Son olarak söyleyebileceğim sıkıcı bölümlere renk kattığı için en sevdiğim karakter Fetu ana idi. Keyifli okumalar.
Bir Aşk Sayfası
Bir Aşk SayfasıEmile Zola · Kum Saati Yayıncılık · 20072,439 okunma
Reklam
216 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kişisel gelişim okumayan biri olarak ne yazar ne de kitap hakkında bilgim vardı sadece o an kitabın adını okuyunca istemsizce almak istedim. Kitaba gelince hiçbir karşılaşmanın tesadüf olmadığını Azra ve Hakan’ın tesadüfler üzerine karşılaşmaları ve 5parasız çıktıkları yolculukları (hac yolculuğu diye tanımlıyor) ve bu tesadüflerin aslında her birinin bir amacı olduğunu gösterdiği hikayesini anlatıyor. Kişisel gelişim ve sufizm felsefesini sevenler için güzel bir kitap olabilir zira beğenisi yüksek. Yalnız kişisel gelişim okumayanlara pek önermem. Kolayca akan bir kitap ama ben bitirmek için resmen çabaladım. İçindeki küçük anektod hikayelerin çoğunu bildiğim için çok bayılmadım ama bilmeyenler için gerçekten güzel anektodlar barındırıyor. İyi okumalar.
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf DeğildirHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20215,9bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Yaşlı bir adam , bir çocuk ve deniz. Santiago 84 gün boyunca balık tutamasa da umudunu yitirmeyen güleç ve yenilgi nedir bilmeyen yaşlı bir balıkçı. Manolin ise balıkçılığı yaşlı adamdan öğrenmiş ancak balıkçının şanssızlığından ailesi onu başka bir balıkçıyla çalıştırıyor. Yine de ustasına vefalı her fırsatta onun yardımcısı oluyor. Hikaye balıkçının çok büyük bir balık yakalama umuduyla açıldığı 85. Gün ile başlıyor. Balıkçı hayatının en büyük balığını sabrı, inadı ve balıkçılık bilgisiyle yakalasa da köpekbalıkları sevincini buruk yaşamasına neden oluyor. Güzel bir hikaye akıcı bir dil. Başarma arzusu ve pes etmeme üzerine önemli olan kıyıya varmak değil, önemli olan kıyıya her güçlüğe rağmen pes etmeden savaşarak varabilmek. Balıkçı belki köpekbalıklarına yenildi ama o hayatının en büyük balığını yakalayarak o balığı yendi.
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Oda Yayınları · 199832,1bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Benim adım Müzeyyen. Süslenmiş, güzelliklerle bezenmiş demek. Müzeyyen’ in adı gibi yaşayamadığı hayatı buluyorsunuz bu kitapta. Hiç istemediği bir kardeş ve kardeşin sebep olduğu bir olayla annenin çok erken kaybedilişi. Babanın ilgisizliği de üzerine eklenince açılan ve hayatı boyunca kanayan yaraları var Müzeyyen’ in. Müzeyyen bunları yaşarken faturayı kestiği kardeşi Çiğdem’ in de anne ve babasız hatta ablasız büyümesinin yalnızlığını bir nebze de olsa anlayabilmesi ile hikayenin suçsuzları bu iki kızın siz de başını okşuyorsunuz. “Benim adım Müzeyyen. Hepsi bu kadar. “ Olmamalı hiçbir çocuğun hayatı.. Babalar yaralamamalı çocuklarını.. iyi okumalar.
Aile Çay Bahçesi
Aile Çay BahçesiYekta Kopan · Can Yayınları · 20182,106 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Babaannem bir gün bana herkesin içinde “keçi” dedi ama bunu o kadar güzel bir biçimde söyledi ki, çok küçük olmama rağmen bundan kötü bir anlam çıkarmamam gerektiğini anladım. Sonra devam etti: “Bu benim yavrum keçidir! Öteki çocuklar koyundur, onların büyük kuyrukları her türlü kabahatlerini örter ama bu benimki kapatamaz; dağ keçisi gibi yapayalnız kalır”. Diye başlayan kitapta Yazarımız Zülfü Livaneli’yi tanıyorsunuz. Anılarından oluşan kitapta Zülfü Livaneli’ ye merhaba diyorsunuz ve kitapla birlikte eserlerinin nasıl ortaya çıktığının ipuçlarını buluyorsunuz. Son söz kısmında ve kitabın birçok yerini özetleyen şu cümleden de bahsedeyim. “En iyi yaşam biçiminin, düşman yaratmadan yaşamak olduğunu öğrendim. Sonunda onlarla baş edebiliyorsunuz ama ömrünüz paçalarınıza dolananları kovalamakla geçiyor” derken aslında birçok şeyi hayatta özetlemiş oluyor. Kolay okursunuz dili anlatımı bildiğimiz kalitede ayrıca Zülfü Livaneli’yi anlamak için bile okunmaya değer bir kitap. Keyifli okumalar.
Rüzgarlar Hep Gençtir
Rüzgarlar Hep GençtirZülfü Livaneli · Dex Yayınları · 20195,2bin okunma
148 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap, genç Vladimir Petroviç ile ondan yaşça büyük ilk aşkı Zinaida arasındaki yaşananlar üzerine kurulmuş. Etkileyici bir ilk aşk romanı. Gerek olay örgüsü gerek akıcılığı bakımından oldukça başarılı. Yormayan bir solukta okunabilecek ince bir kitap. Kitabı okuduktan sonra sadece, Vladimir’ in hisleri ve oluşan aile dramı kadar Zinaida yı da keşfetmek isterdim. Keyifli okumalar.
İlk Aşk
İlk AşkIvan Turgenyev · İletişim Yayınları · 20197,3bin okunma
187 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabın arka kapağında, ‘Baştan sona film gibi akan, fondaki yağmurla, eski filmlerle, unutulmuş şarkılarla bütünleşen ve içinden akan hüzünle çoğumuzun yaşamına izdüşümler salan İçimde Kim Var, farklı bir baba oğul hesaplaşması,’ cümlesi ile aslında kitapta ne bulacağınızı biliyorsunuz. Çünkü tam olarak yağmurun sesi eşliğinde aralara ustaca serpiştirilmiş şarkıların sözlerinde kapılıp gidiyorsunuz romana. Yer yer bir sızı eşlik ediyor içinize ki burda yazarın ustalığını, size duyguyu hissettirişindeki başarıyı usulca alkışlıyorsunuz. Metin, Suna, Orson Cezmi, Çiko, Rıza, Behice.. her birini ayrı ayrı yaşıyorsunuz. Eğer bu kitabın bir mevsimi olsaydı kesinlikle Sonbahar olurdu ve eğer okursanız Eylül’de ayrı bir tad alacaksınız eminim. Ayrıca kitap Yurttaş Kane filminden kesitleri bolca barındırıyor. İzlemediyseniz mutlaka izleyin diyebilirim. İyi okumalar.
İçimde Kim Var
İçimde Kim VarYekta Kopan · Can Yayınları · 2014274 okunma
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Kitap içinde 2 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm -Biraz konuşabilir miyiz?- de 5 öyküye yer verilmiş. İkinci bölüm- Daha önce tanışmış mıydık?- da 6 öyküye yer verilmiş. Kitaptaki bazı öyküler Granta Türkiye’nin ilk sayısında ve Ot ve Hayalet Gemi dergilerinde yayımlanmış. Yazarın okuduğum ilk kitabı olarak beklentimin altında kaldı. Kitabın arkasında ‘farkına bile varmadığımız küçük anlarımız, yaşamımıza dağılır, genişler, sonra da hep sürer’ sözünü genel olarak bu kitaptaki öykülerinde pek hissedemedim. Kitaba ismini veren birinci bölümün son öyküsü -İki şiirin arasında- içlerinde en beğendiğim oldu. Keyifli okumalar.
İki Şiirin Arasında
İki Şiirin ArasındaYekta Kopan · Can Yayınları · 20141,107 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Gözlerindeki usul şefkati teslim etme hiç kimseye, hiçbir şeye… notuyla hediye edilmişti bu kitap bana. Aslında içindeki öykülere bir göz kırpıştı bu not. Kitabın içindeki 5 öyküde (-ses, -köpek, -sıcak su, -mehtaplı bir gece, -Köstence güzellik kraliçesi) alacağınız çaresizliğin, ezilmişliğin tadını anadolunun garibanlığını, adaletsizlikleri ve haksızlıkları içselleştirip siper edeceksiniz notu. Oldukça ince olmasına rağmen duyguca ağır, yalın anlatımına karşın sözlerinin ağırlığı olan öykü kitabını bir solukta okuyabilirsiniz. İyi okumalar.
Ses
SesSabahattin Ali · Can Yayınları · 20195,9bin okunma