Vera

Vera tekrar paylaştı.
Babam intihar etmeyi seviyordu. Buna birçok kez teşebbüs etti. Genellikle Pazar günleri, öğle vakti, herkesin orada bulunduğu, tercihen de bayram yemekleri olduğu zaman intihara teşebbüs ederdi. Babam neşterini alır ve dirseğinin iç yüzünden bir damarı keserdi. Çarşafı kirletmemek için alta küçük bir kap koyardı. Başlarda biraz korkuyorduk, onun ölmesini istemiyorduk. Bu duruma alışkın olan annem, hiçbir şey olmamış gibi davranır, bizimle konuşmaya devam ederdi. Kan akarken bize okulumuz, arkadaşlarımız hakkında sorular sorardı... Kendisiyle ilgilenmediğimizi gören babam, meraklanmaya başlar ve pansuman yapmak için alelacele çalışma odasına giderdi. Sonra, bunu yinelediği zaman, artık korkmazdık. Alışmıştık, şakasına olduğunu biliyorduk.
Sayfa 19 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan yalnız kalmayı sever ama yalnız ölmeyi sevmez. Sanki hep öyleymiş gibi alışkanlığa çevirir. Yalnızlığı seven insan bile tadını çıkardıktan sonra bu evreyi bitirir, çünkü yalnızlığın anıları yoktur. İnsan kendini anılarla var eden bir varlıktır ve anılarda da mekân insandır. Anıları yoksa bir insanın, kendisi de yoktur. Ve yalnızlık anılar doğurmaz.
Sayfa 112
Büyüdükçe şaşırdım karşıma çıkan her şeye her insanda biraz daha hayal kırıklığına uğradım uzun kış geceleri büzüldüğüm yer yatağında kurduğum bütün hayaller tek tek elimde patladı kadermiş sonradan öğrendim değişmezmiş olacaklar isyan etmiyorum hâşa,sakın yanlış anlama isyan etmiyorum valla anladım anlayacağımı isyan etmiyorum tamam da olmadı be Tanrı'm Sen de beni anla

Reader Follow Recommendations

See All
kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı.o zaman dileğime kavuşurdum
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. Düşündüm, herkesin gökyüzünde bir yıldızı varsa, benim yıldızım uzak, karanlık, anlamsız olmalı. Belki de hiç yıldızım olmadı. İçimde müphem bir arzu: Bir deprem olsa da, bir
Reklam
Düşündüm; "Gökte herkesin bir yıldızı olduğu doğruysa benimki çok uzakta karanlık ve pek önemsiz olmalıdır. Belki de benim hiç yıldızım yok."
Hayat soğuk kayıtsız herkesin maskelerini çeker alır zamanla; maskeleri de hani çoktur herkesin. Fakat bazıları hep aynı maskeyi kullanırlar, ister istemez kirlenir yıpranır bu maske. Tutumlu kimselerdir bunlar. Bir kısmı evlatlarına saklar maskelerini; bir kısmı da vardır ki boyuna maske değiştirirler ama yaşlandıklarında görürler ki bir sonuncu maske kalmış elinde ve bu da pek çabuk eskir o zaman maskenin gerisinden gerçek yüzleri çıkar ortaya.
Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi ;orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim.
Sayfa 63
Şaka değil ,üç yıl ,hayır,iki dört ay oldu ;ama nedir günler,nedir aylar? Benim için bir önemi yok onların ;mezarda olan için zaman ,anlamını kaybeder.İki yıl ,dört aydır bu oda,benim hayatımın ve düşüncelerimin mezarı oldu.
Sayfa 48
240 syf.
·
Not rated
Yeni Hayat
Yeni HayatOrhan Pamuk
7.5/10 · 8.4k reads
1,060 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.