Deniz Akkoyun

Deniz Akkoyun
@Denizthesecond
Bir şeyden emin olabiliriz: Kadınların doğalarına ters olan şeyler, bu doğaya fırsat tanıyarak kolaylıkla ortaya çıkarılabilir. İnsanlığın, doğanın amacına ulaşamayacağı endişesiyle onun adına müdahalede bulunma kararı, bütünüyle abestir; çünkü kadınları, doğaları gereği yapamadıkları şeylerden menetmek fuzuli olacaktır. Rekabet, kadınları yapabildikleri ancak rakipleri olan erkekler kadar iyi yapamadıkları şeylerden dışlamaya yetecektir ve hiç kimse, kadınların lehine ayrıcalıklar etmemekte yalnızca erkeklerin lehine olan mevcut ayrıcalıkların feshedilmesini talep etmektedir. Eğer kadınlar, bazı şeyler için, diğerleri için olduğundan daha güçlü bir doğal eğilime sahiplerse onların eğilimli olduklarını yapmaları için yasa ya da sosyal telkine ihtiyaç yoktur. Kadınların hizmetlerinin en çok arandığı her ne varsa, rekabetin serbest oyunu, bunları üstlenmeleri için onlara en güçlü güdüleri sunacaktır. Kadınlar en çok, en uygun oldukları şeyler için aranacaklardı; bunların onlara pay edilmesiyle her iki cinsiyetin müşterek yetenekleri, böylece büyün üzerinde en yararlı şekilde uygulanabilir.
Sayfa 61
Reklam
Eğer kadın aklının tüm melekeleri sadece erkeğe olan bağımlılığına riayetle geliştirilmeliyse, eğer bir erkekle evlenmeyi başardığında kadın hedefine ulaştığını hissediyor ve böylesi kıymetsiz bir taçla alçakça bir kibir içinde tatmin yaşıyorsa, uğraşları açısından hayvanlar aleminin üstünde pek de yükselemeyen bu varlık, bırakın seve seve kendini alçaltsın. Ancak varoluşunun amacına erişmek için mücadele edip, hemen önündeki manzaranın ötesini görebiliyorsa, o zaman bırakın evleneceği erkeğin nasıl bir karakteri olabileceğine kafa yormadan, kavrayışını geliştirsin. Bırakın mevcut mutluluğuyla ilgili kaygı duymadan, sadece aklını kullanan varlıklara asalet katan vasıfları edinme kararlılığını gösterebilsin.
Doğadaki her şey yok olur ve (hem filozofların hem de şairlerin şikayet ettiği gibi) en güzel ve en kusursuz olanlar en fani olanlardır. EN zarif şekil ve renkteki bir çiçek, kökten büyür, haftalar ya da aylar içinde olgunlaşır ve yalnızca birkaç saat ya da gün dayanır. İnsanda neden farklı olsun?
Sayfa 231Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Din ve Vicdan Hürriyeti
Hiç kimse, ne tek tek kişiler, ne kiliseler, hatta ne de devletler, din vesilesiyle birbirlerinin dünyevi mallarına ve sivil haklarına tecavüz etmek yetkisine sahiptirler. Başka kanaatte olanlar, böylece, insanlığa nasıl öldürücü ihtilaf ve savaş tohumu ektiklerini, sonsuz düşmanlıkları, yağmaları ve katliamları nasıl tahrik ettiklerini kendi başlarına iyice düşünsünler. Bu düşünce, egemenliğin zorla tesis edilmesi ve dinin silah gücüyle yayılması gerektiği fikrine üstün gelmedikçe, insanlar arasındaki ortak dostluk korunamayacağı gibi, ne barış ne de güvenlik tesis edilebilir.
İnsan bünyesi, bir modele göre üretilip kendisine buyrulacak işi harfiyen görmeye oturtulacak bir makine değildir, kendisi canlı bir şey yapan iç güçlerin eğilimine göre enine boyuna gelişmek ve büyümek isteyen bir ağaçtır.
Reklam
Kanunlar, mümkün olduğu kadar, vatandaşların mülkiyetinin ve sağlığının başkalarının sahtekarlığı ve şiddeti yüzünden zarar görmemelerini sağlarlar. Bunlara sahip olanları kendi ihmalkarlıkları ve müsrifliklerinden korumazlar. Hiç kimse, istesin veya istemesin, zengin veya sağlıklı olmaya mecbur edilemez. Hatta, bizzat Tanrı bile, insanları kendi iradelerine karşı koruyamaz.
Bütün başka kimselerin hepsinin bize benzemeleri gerektiği savı, beslendiği şeyle büyür. Eğer insanlar buna zamanında direnmeyip de hayatın hemen hemen tekdüze bir tipe uygulanmasına kadar elleri böğürlerinde beklerlerse, bir zaman gelir ki, bu tipten ayrılmaların hepsi kafirce, ahlaksızca, dahası canavarca ve doğaya karşı bir şey sayılır.
Sayfa 103Kitabı okudu