Seni tekfir eder mutlak, desen dünya yuvarlaktır
Döner dünya, o dönmez çünkü sabittir inadında
Sorulsa, hace-i dâna, Selânik nerdedir, bilmez;
Bilir amma ki kaç tüy varsa Cibril'in kanadında
...
Nev'i insan sevdiği bir şeyi çok zikreder
Ol sebepten kimi fem-i rindandan dem düşmüyor
Pek muhabbet eylemiş Mevlâ mübarek eylesin
Vaizin kürsüde ağzından cehennem düşmüyor
...
Abdülhamid devrinde, Türkiye dışındaki memleketlerde bazı kimseler içün heykel dikildiği sözü işitilse de, memlekette heykel görülmemişti. Eşref, Mısır'a gidip de Mehmed Ali ve İbrahim Paşaların heykellerini görünce, bizdeki vükelayı hatırlayarak şu kıt'ayı söylemişdir:
Vükelâ kabrine heykel dikelim şöyle yazıp
Ki: "Bunun hâl-i hayatında yeri münhal idi.
Sanmayın yevm-i vefatında bilindi kadri,
Sağlığında yine bu böylece bir heykel idi."
...
Bu kıt'a, irtikaplariyle ün alan Üsküdarlı Arif Paşa'nın ölüm haberi üzerine yazılmışdır:
Beyt-i atiyi reva eylese herkes nakarat,
Vali paşa bu gece dar-ı bekâya gitti;
Hiç iş görmedi eyyam-ı hayatında habîs,
Millete memlekete öldü de hizmet etti.