Nurullah Balamir

...Dolmabahçe Sarayı'nda da öncesine rastlanılmayan, çok değişik bir opera temsili gerçekleşir; Sultan Abdülmecid'in huzurunda 'Conservatoire Impérial'deki profesörlerin çocuklarından oluşan bir kadro Rossini'nin 'Sevil Berberi' operasının tamamını oynarlar. En büyüğü 12 yaşında olan bu grupta Rosina rolündeki
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Bizler
Biz bir elbiseyi dört yıl, beş yıl, altı yıl giyeriz. Elbisemiz üstümüzde eskir. Eskiyle gezer, ona alışırız, çıkartmak da istemeyiz. Ta ki evlerimizden kadınlarımız, kızlarımız şikâyet edip, sabah akşam "Komşularımızdan, eşimizden dostumuzdan utanıyoruz!" diye diye başımızı ağrıtana kadar. Bizden çoğunun elbisesi üstüne göre biçilmiş
"...Tophane'den Salıpazarı'na kadar kaldırımlara mesken tutan, Tibetli, Türkmen ve Çinli doktorlardı. Onlar benden de erken gelirlerdi. Oturur hastalarını beklerlerdi. Sakin, kanaatkâr, iyi insanlardı. Otlarıyla iyileştirirlerdi de. Marko Paşa'nın, Doktor Horasancıyan'ın hastalarını onların ayağı kaldırdığı söylenirdi."
Sayfa 129

Reader Follow Recommendations

See All
Yine bu yıl içinde idi, Ahmed Rasim'in "Dil" hakkında düşüncesi olgunlaşmış bulunuyordu. Sekiz kişilik olan sınıf, iki fırkaya ayrılmıştı. Devrin üdebasından Hacı İbrahim Efendi'nin Tarîk Gazetesi'ndeki makalelerine karşı Mithat Efendi Tercüman'da hücuma geçmiş, onu Arapça taraftarlığı ile itham ediyor, başında Rasim'in bulunduğu küçücük bir çocuk fırkası da, Darüşşefaka'da "Hace-i evvel"e taraftarlık ediyor, Vakit muharriri Sait Bey'in bir sözünü tekrarlıyordu: "Arapça isteyen urbana gitsin, Acemce isteyen İran'a gitsin, Ki biz Türk'üz bize Türkî gerektir"
Reşad Ekrem Koçu
Reşad Ekrem Koçu
Koçu'nun "Ahmed Rasim" kitabının 1938 baskısından.
106 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.