İnsan sözü en uzun ömürlü şeydir. Eğer bir şair en geçici ve anlık hislerini tam uygun sözcüklerle ifade etmişse bunlar bu sözcüklerle binlerce yıl yaşar ve bunlara duyarlı olan her okuyucuda yeniden uyanırlar.
Sessiz, sedasız kendi bildiği yolda yürüyen ve başkalarından daha akıllı ve anlayışlı olma davası gütmeyen sade, iddiasız kimse sevilir. İnsanlar bir tehdit olarak gördükleri sıradışı kimseye karşı birleşirler; ve çoğunluk hem de nasıl!
Zeki insan önce acısızlığı, kötü muameleye maruz kalmamayı, dinginliği ve boş zamanı erek edinecektir..Bunun sonucunda, sessiz, mütevazı ama olabildiğince rahat bırakıldığı bir yaşamı arayacak buna uygun olarak da sözüm ona insanlarla birkaç tanışıklıktan sonra yalnızlığı hatta büyük bir zeka söz konusu ise insivayı seçecektir. Çünkü kişi bizzat kendinde ne denli çok şeye sahipse dışardan da o denli az şeye gereksinim duyar ve diğer insanlar da ona o denli az şey ifade edebilirler.
Bu anlamda durumumuzun simyacılarınkine benzediği de söylenebilir. Onlar da altından başka bir şey aramazken barutu, porseleni, kimi ilaçları hatta doğa yasalarını bulmuşlardı..
Bir şey ne kadar asil, ve mükemmelse o kadar geç ve yavaş olgunluğa erişir. Erkek muhakeme gücü ve akli melekelerini kullanma olgunluğuna yirmi sekiz yaşından önce güç bela erişirken, kadın ön sekizinde erişir..