Hayatın onulmaz ağrıları vardır, çoğu kez yaşanır, fakat dillendirilmez. İnsan biriktirdikleridir bir yerde. Biriktirdikleridir, kazancı, kaybı. Şimdi biz diyebilir miyiz ki, yaşanılan anların hafızamızda yeri yoktur. Oysa biliriz, içimizde yer edenler hep ıskaladıklarımızdır. Fiziksel gelişimi tamamlarız zaman içinde, fakat küçük bir çocuk mızmızlığında kalırız.
Bu eser, dünya ağrılarına izafî, kalbî dengeyi imkân nispetinde tatbik edemeyen, manevî yoksunluğuyla hayatına anlam arayan Mürşit'in hikayesidir. İçinde yaşayıp, içinde biriktiren bu adamın yolculuğudur esas olan. Maalesef, hiçbir ağrı bitmedi. Hepsi dert oldu, yara oldu, ses oldu, sessizlik oldu. Bitmedi. Yalnız, bitmiş gibi oldu.
Selam ile...