Bir insan hayattan tatmin olmadığı, mutsuz hissettiği zaman bu ıhlamur ağaçları, gölgeler, bulutlar, halinden memnun ve kayıtsız bütün bu doğal güzellikler ne kadar da bayağı geliyor.
Tanrı, ara sıra, çocuklarının, insan kötülüğüne katlanmalarını ister. Amacı da, kurban olarak seçtiği kişinin bu deneyden daha güçlü ve soylu olarak çıkmasını sağlamaktır. Görüyor musun yavrum, bu acılara göğüs germek zorunda kalmasan asla böylesine yükselemez, Tanrı'nın gerçeğine bu kadar yaklaşamazdın.
Yanlış olan, zor olan, hüsrana götüren kulun hata yapması değil, hatada ısrar etmesidir. Allah'ın bir değil, bin tövbe kapısı vardır. Senin de amel defterini dürdükleri bir günün geleceğini sakın unutma. Azrail canını alır, zaman şanını unutturur, kara toprağı tenini karacakları gün olur.
Her kaçışın hasret gibi, gurbet gibi, firkat gibi acıları, terk etmek, gözden çıkarmak, vazgeçmek gibi fedakarlıkları vardır. Bunun için kalbi kırık olur kaçanın, içinde hasretlikler büyür. Vatandan, topraktan, sevgiliden yana hasretlikler...