21.02.24 Çar
Tanzimat dönemi aydınlarından İbrahim Şinasi tarafından yazılan Şair Evlenmesi, Türk edebiyatının Batılı tarzdaki ilk tiyatro eseridir. Batılı anlamda ilk Türkçe oyun kabul edilir.
Şair Evlenmesi, 1860 yılında Şinasi tarafından çıkarılan Tercüman-ı Ahval gazetesinde tefrika edilmiş, ardından kitaplaşmış ve ileriki yıllarda da sahnelenmiştir.
Birkaç saatte okuyup bitirebileceğimiz bu eser tatlı bir komedi dilinde yazılmış. Karakterler yalın ve günlük hayattan kişiler. Hikayesi de bir o kadar sade.
Başrolümüz Müştak Bey' in sevdiği, güzel bulduğu ve evlenmek istediği iki kızkardeşten biri olan Kumru Hanım' ın istemediği , çirkin gördüğü ablasının bir yanlış anlamayla Müştak Beyle evlendirilmeye çalışılması konusu etrafında dönüyor.
Eserdeki asıl büyük eleştiri toplumda mesleğiyle öne çıkmış imam olan bir kişinin çıkarı söz konusu olduğunda -bu da malesef ki para- tarafını aniden nasıl ustaca ve komik bir şekilde değiştirdiğine yüzümüzde acı bir gülümsemeyle şahit oluyoruz.
Tatlı bir komediylede son buluyor hikaye.
Edebiyatımızın batı tarzında ilk tiyatro eseri olması sebebiyle bile mutlaka okunması gerekli. İyi okumalar...
D.B.
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201816.1k okunma
18.01.24 Per
Sarsıcı bir kitaptı duygudan duyguya geçti ruhum. Ruhumun zaten daralan bir yapısı var kitap beni daha da daraltıp, ummandan ummana attı.
Nasıl güzel tanımlamalar, tasvirler yapılmış Sadık Hidayet tarafından. Satırlarda o karamsarlığı, ölümü yaşatıyor resmen. Satırlar siyah oluyor, satırlar gece oluyor, satırlar bıçak oluyor kalbe
18.10.23 Çar
Ne yazsam tam olmayacak, ne yazsam eksik müthiş bir komutan, harika bir zeka, öngörüsüyle, dehasıyla Dünya tarihini değiştiren, milleti vatanı uğruna kendi hayatından feragat etmiş bir adam Kahramanım Mustafa Kemal Atatürk.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı dönemini birinci ağızdan aktardığı, Cumhuriyet tarihi açısından
05.07.23 Çar
Bitti...Kitabı doksan dokuz günde bitirmişim. Dile kolay. Bu kadar geç bitirmemin (ama araya başka kitaplar da girdi bahanesiyle kendimi avutmaya çalışsamda :( ) elbette büyük bir disiplin eksikliği olduğu aşikar. Bu kadar özeleştiri bugünlük yeter... :)
Kitap soylu Nehludov ve hizmetçi Katyuşa arasında geçerken, Rusya' daki
Öncelikle kitabın şairinden bahsetmek istiyorum.Tevfik Fikret...Daha çok Atatürk'ün düşüncelerinden, söylemlerinden tanıma fırsatım olmuştu.Onu daha iyi anlamamız için ondan birine yer vermek istiyorum.
Çankaya'da, konunun edebiyat olduğu sofrada bulunanlardan biri Tevfik Fikret'in iyi şair olmadığını söyler. Bunun üzerine
Kitabı bitireli birkaç saat oldu olmadı daha. Ama hala İvan Gonçarov'un beni etkisinde bıraktığı karanlıktan, iç sıkıntısından kurtulabilmiş değilim.Daha da sürece gibi etkisi.
Kitabın girişinde başrolümüz İlya İlyiç Oblomov'u yatağına uzanmış halde buluyoruz.Oblomov tembel mi tembel, miskin mi miskin bir asilzade. Zaten bu özelliğinden
