Bir arada var olan gerçeklerinizi illa kaynaştırmak ve sizi kendilerinin rahat ettiği dar bir anlayışa sığdırmaya çalışan küçük zihinli insanlara mantıklı gelmesi için ışığınızı kısmak zorunda değilsiniz.
Bir insanın parçalarına, dikkatimizi andan uzaklaştıran öne çıkan hayallere tutundukça, elimizde hayatta kalmamizi sağlayacak umutlara dönüştürdüğümüz ayrıştırılmış birkaç anı kaliyor ve onları bize kendimizi sevdirecek kadar sevdiğini sandığımız kişinin omuzlarına yüklüyoruz.
İyi bir hayat, her zaman kullanacağınız şeyleri seçemeyeceğinizi kabullenerek ama ihtiyacınız olan şeyin özellikle onu kullanmanız gerektiğinin farkında olmadiginizda size her zaman verildiğini bilerek, sahip olduklarınızla bir şeyler yapmayi seçmekten gelir.
Kader; yolun tamamını değil, sadece yol ayrimlarini verir. Güzergah bellidir. Ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse, be hayatın hakimisin ne de hayat karşısında çaresizsin. Bir anlamda zahirde muhtar, hakikatte mecbursun.