Hepsi bir çizgi, diye geçirdi aklından. Her bir kişiyi hayali bile haritada çizili bir çizgi olarak düşündü. Hayatlar birbirleriyle kesişen, teğet geçen, birleşen ve sonra ileriye giden devasa bir arapsaçı gibiydi. Orada, dışarıda, dünya yollarında, milyarlarca çizgi, hayat çizgisi vardı. Milyarlarca yön. Başlanan yollar, tesadüfen yön değiştiren, bazen de aniden çıkmaz olanlar. Bir anda birbirine aşık olan iki kişinin farklı yollarının kesişmesi tesadüflere bağlıydı. Dünya üzerinde istedikleri saçma rotaları çizip, istedikleri yere gidebilir ve birbirleriyle hiç karşılaşmayabilirlerdi. Veya birbirlerini hiç tanımadan birkaç defa karşılaşabilirlerdi. Her sabah aynı otobüse binebilirler ve birbirleri hakkındaki hiçbir şeyden haberdar olmayabilirlerdi. Bu durum, birbirleriyle temas kurmadan, hayatlarının sonuna kadar devam edebilirdi. Ancak bazen tesadüfen yapılan bir espri bile sihirli bir şekilde yollarını kesiştirebilirdi. Yalnız başına gittikleri sönük yollar tek bir yolda birleşebilirdi.