Ya nasıl başlayabilirim ki bu kitabı anlatmaya.ki zaten bu Oğuz Atay'ın bizzat kendi günlüğünün derlemesi.Günlük yazma fikri Oğuz Atay'a sevdiği insandan ayrıldığı için ve başka kimseyle de konuşmak istemediği için geliyor.kimseye söyleyemeden, içimde kaldı, kayboldu dediğim duygularin düşüncelerin aynası olsun diyor.Ve kitap aynen şöyle başlıyor; 'kimse dinlemiyorsa beni-ya da istediğim gibi dinlemiyorsa-günlük tutmaktan başka çare kalmıyor.Canım insanlar! Sonunda, bana,bunu da yaptınız."
Oğuz Atay'ı nasıl anlatabilirim ki,kalemini en sevdiğim türk yazarları listemin en başında geliyor.Hayata bakış açısı bambaşka bir güzellikte. Ve bu tuttuğu günlükleri okurken insan daha da çok hayran oluyor ona.Yazdiği ünlü eserlerinin başlangıç esaslarını,o anki duygu düşüncelerini burada çok daha iyi anladım ve her bir eserini bir daha okuyacağım da diyebilirim.Çok kaliteli bir yazar,bence her insan Oğuz Atay okumalı.Yoksa hep bir eksiklik vardır hayatında...
Tam olarak nereden başlayacağımi kestiremiyorum ama şöyle bir giriş yapayım; her ne kadar ilk okumaya başladığım gün kimin kim olduğunu çözemememe rağmen ilerledikçe gayet ısındım kitaba ve iyi ki okumuşum dediğim kitaplar arasına alabilirim bu eseri de.kitap incelemesine yani kendimce kitabı anlatma kısmına gelecek olursak da kitabın dili biraz zor ama okudukça açılan türden bir eser.yazarin okuduğum ilk eseri olduğu için de biraz heyecan da vardı tabi. Yusuf Atılgan'ın kaleminden aylak bir adamı okumak baya keyif verdi bana. İnce bir kitap olmasına rağmen baya yoğun olayı içeren bir kitap.Anlaşılmak istenen bir aylak, bu bana hiç yabancı gelmedi.Aslında bir yandan bakınca hepimiz de bu durumda değilmiyiz.Bir yerlerde, birilerine hep bi kendimizi anlatma, tanıtma amaci güderiz ama biliriz ki hiç kimse bizi anlamayacaktır.Olan bizim hayal dünyamıza, düşüncelerimize olacaktır.kitabın son cümlesi de bunu anlatıyordu bize zaten.
"Sustu.konuşmak gereksizdi.Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti.Biliyordu;anlamazlardı."
Mutlaka okuyun derim:))
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960.1k okunma