Yemeğe ihtiyacı olduğunda kimse yardımına yetişmemişti ve şimdi, yüz bin öğün satın alabilecek durumdayken, iştahını yitirmişken sağdan soldan yemek daveti yağıyordu...
Hepisiniğ amuğa goyuyum
-çümüçün
Böyle bir anlatı kızgınlık veya tiksinti uyandırabilir, münasebetsizlikle suçlanabilir. Her ne olursa olsun, bir şeyi yaşamış olmak, kişiye onu yazmak için ebediyen geçerli bir hak verir. Yüksek hakikat, düşük hakikat diye bir şey yoktur. Ve eğer bu deneyimle kurduğum ilişkinin izini sonuna kadar sürmezsem, kadınların gerçekliğinin karartılmasına katkıda bulunmuş, yeryüzündeki erkek egemenliğinin safında yer almış olurum.
Sayfa 30Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bakınmaya gittiği alayın doktoru kitap mitap okumayı yasaklamış. Boş zamanlarınızda konuk günlerine gidin, yün örün demiş. 'adamin salık verdiği şeyler iyi geldi. Sağlığım düzene girdi. Beynimi kalın bir durgunluk bürüdü. Gittikçe daha geçimli oluyorum.'
Sayfa 32Kitabı okudu
Saydam düşünceli ve tutarlı bir kadın olan ben, kendi içime çekiliyor, kendi derinliklerime iniyorum. Uzun süre koparılmış olduğum köklerime kavuşuyorum! Bu bir tür bayramdır...
Ekmeği aldım, bereketli olması için duamı yaptım ve ilk lokmayı ağzıma götürdüm, işte o zaman pek bildiğim bir koku geldi burnuma.
Çiftçilerin, tarım araçlarını kullananların ellerinin kokusuydu bu. Bu ekmek petrol kokuyor, demir kokuyor, saman kokuyor, olgun başak kokuyordu. evet eskiden olduğu gibiydi her şey. Lokmami yutarken gözyaşlarımı tutamadım: ekmek ölümsüzdür, iş de ölümsüzdür!
Bazı kadınlar için en ölümcül hastalık evlilik...
Sayfa 105Kitabı okudu
Geceleri kadınların üstü fosforlu kalemle boyanır. Ne kadar it uğursuz var, hepsinin gözüne çarparsın
Sayfa 51Kitabı okudu
Biz de burayı sevdiğimiz için bizim olur. Ağaçları biz büyüttüğümüz için Ankara bizim olur de mi?
Ne diyorsun lan abi sen?
İnsanın insandan korkmasına karşıyım
İşte bunun içindir
Bütün yazıp altına imza attıklarım.
Sennur Sezer
Ormanda iki yol belirdi önümde ve ben
Daha az yürünmüş olanı seçtim,
Bütün fark buradaydı işte.
Sadece şimdilik... Öyle sirayet etmiş ki topragimizin içine, öyle işlemiş ki benliğimizi, kimin ne olacağı hiç belli değil. Belki dayak yemeyecek, belki tecavüze uğramayacaklar ama kadinliklarinin sinanacagi muhakkak...
Birinci kadeh: vücuda yarar
İkinci kadeh: makul karar
Üçüncü kadeh: kafayı sarar
Dördüncü kadeh: dimagi yorar
Beşinci kadeh: keseye zarar
Altıncı kadeh: hatır kırar
Yedinci kadeh: bela arar
Sekizinci kadeh: vurur kırar
Dokuzuncuda, hakim sorar.
Zamanın çözemeyeceği mesele yoktur...