Antik dünyanın en büyük tarihçilerinden biri olan ve MÖ beşinci yüzyılda yaşayan Yunanlı yazar Thukydides'in sözle riyle, "Akdeniz halkları zeytin ve asma yetiştirmeyi öğrenince barbarlıktan çıkmaya başladılar."
Sekülerleşme kavramı genelde iki şekilde kullanılmaktadır: Birinci kullanım, dinin daha dünyevî hale getirilmesine işaret ederken; ikincisi, dine uygun olmayan çağdaş gelişmelere işaret eder. Her iki kullanımda da kavrama ideolojik bir yükleme yapıl- maktadır. Birincisinde, sekülerleşme olgusuna dinî çevrelerden itiraz gelmektedir. Çünkü onlara göre sekülerleşme, dine karşı olan kültürel ve toplumsal unsurlara verilen bir ödündür. İkincisinde ise bu kez dine karşı olanlar seslerini yükseltmektedirler. Onlara göre de din, modası geçmiş, tarihte kalmış ve baskıcı bir kültürel sistemdir. Dolayısıyla, her iki kullanımda da sekülerleşmenin dine düşman bir süreç olarak algılanması söz konusudur