İlahi bir kurgu ile ben, kendimden, kendime yolculuk yapıyorum. Ve bu yolculuk bir yerde son bulacak. Önemli olan o yerin kalp için bir itminan merhalesi olup olmadığıdır.
Kitabı okumaya devam etmekteyim ama şu değerlendirmeyi yapmak için kitabı bitirmeyi bekleyemedim; kitap yazım hatalarıyla dolu. Konunun akıcı olması hataları katlanılır kılıyor.
Bazı şeyler tuhaftır. Örneğin ehliyet almak için bir sınavı geçmeniz ve araba kullanma izni almış olmanız gerekir. Ancak herhangi bir sınavı geçmeksizin ve mesleki yeterliliğinizi ispatlamaksızın, başkan olabilir ve en büyük sorumlulukları alabilirisiniz.
… onlara, daha önce nerede olduklarını sormayın. Onlara şimdi ne olduklarını sorun. Önceki başarılarını anlatmalarına izin vermeyin. Ya da biri size eski memuriyetinden, eski yöneticiliğinden bahsettiği zaman dinlemeyin.
Ramazan ayı okumalarıma dahil ettiğim bir kitaptı, çok istifade ettim, mübarek annelerimiz ile ilgili bilgim ne kadar azmış. Rahmetli Ömer Tuğrul İnançer hocamızın etkileyici anlatımıyla hiç kopmadan kitabı okudum, tavsiye ederim
… Müslümanlar hiç bir meseleyi kişiselleştirmezler, şahsileştirmezler. Hiç bir müslüman, hiç bir sarhoşa düşman değildir fakat sarhoşluğa düşmandır. Hiçbir hırsıza düşman değildir. Hırsızlığa düşmandır. Hiçbir kâfire düşman değildir, küfre düşmandır.
Yirmi birinci yüzyılın başlarında, birkaç bin Japon öğrenci, hikikomori adı verilen bir hastalıktan -evden kolaylıkla çıkamayarak normal bir şekilde iş görememe durumu- mustaripti.