Serhat Akış

Serhat Akış
@Drad
Bir dahinin çıkması için bir halkın içinden milyonlarca insanın geçmesi gerekmiştir her defasında. Gerçek anlamda tarihsel bir olayın, insanlığın yazgısını değiştiren bir anın gelmesi için de milyonlarca yararsız anın akıp gitmesi gerekir. Tek bir evet, tek bir hayır, biraz erken davranma veya biraz gecikme bir bireyin, bir halkın hatta bütün insanlığın yazgısını belirler.
Reklam
“Adı,” dedi. “Skylla. Değiştirilmiş anlamına geliyor. Belki canavar olmak baştan beri kaderinde yazılıydı da sen sadece aracı oldun.”
Ahıra girdiğimde kamburu çıkmış, çarpık bacaklı, çilli ve kel ahırcıyı atımın gözünü incelerken bulgum. Yanında durdum ve beni başıyla selamladıktan sonra, "Olağanüstü iyi huylu bir hayvan," dedi. "Gözü nasıl?" diye sordum. "Ben de bunu konuşmak istiyordum seninle. Bu gözün alınması gerekiyor." İşaret edip, "İki kapı aşağıda bir veteriner var," dedi. Böyle bir işlemin bana kaça patlayacağını sordum. " Yirmi beş dolar civarında tahminimce. Adamla konuşman gerek, fakat o civarda olacağını biliyorum. " "Atın kendisi yirmi beş dolar etmez. Bir göz bana eş dolardan fazlaya patlamamalı." "Ben beş dolara çıkarırım," dedi. "Sen mi? Daha önce yaptın mı?" "Bir ineğe yaptıklarına tanık olmuştum." "Nerede yapacaksın?"...

Reader Follow Recommendations

See All
"Öbür türlü olabilseydi. Sonsuza dek genç kalan ben, ihtiyarlayansa şu resim olsaydı! Bu uğurda... Bu uğurda her şeyimi verirdim! Evet, koca dünyada vermeyeceğim hiçbir şey yok! Ruhumu bile satarım bu uğurda!"
Ölüm fikrinin dünya kurulalıdan beri insanlara yaptırdığı lüzumsuzlukların had ve hesabı yoktur... Bu hususta bir nebzecik tahkikat yapmak fikrimi ispata kâfi gelir. Ölüm korkunçtur, fakat onu, olduğundan fazla korkunç değil, biraz da nasıl diyelim, ölüm kelimesinin dehşetine pek yakışmıyor ama tuhaf ve gülünç yapan da onlardır, biziz. Medenilerin bu baptaki âdetleri, o teşrifat, o merasim, o bâtıl itikatlar, o esassız üzüntüler, onlar malum… Hepimiz biliyoruz, hepimiz manasızlıklarını anlıyoruz, fakat ölümün kendinden korktuğumuz için etrafında yapılan işleri de, ne olur, ne olmaz, pek uluorta tenkide cesaret edemiyoruz.
Reklam
Reklam
Reklam