Beş duyu ile bilinmeyen şeylere ''gayb'' denir. Allah, melek, ahiret, Cennet ve Cehennem gibi duyular ötesi gerçeklere Kur'an-ı Kerim'de ''gayb'' adı verilmiştir.
Aykırı fikirleri devirecek kudreti kendilerinde göremeyenler; sebil-i hakkı bulabilmek için bir hayli mücâhede geçirmiş olmayanlar mevki-i irşada çıkıp da ibâdullahı idlâle kalkışmamalıdır.
Sözlerini dinletebilip de efkârı arkalarından getiremeyenler, cemaati kâbil-i hitap olmamakla töhmetliyerek işin içinden sıyrılıveriyorlar; asıl kabiliyetsizlik ile, aczin kendilerinde olduğunu hiç hatırlarına getirmiyorlar.
Akif bir taraftan İslâm'a ilgisiz hatta karşı olan aydınları tenkit ederken daha acı tenkitlerini, hicivlerini birçok bakımdan bilgisiz ve geri kalmış müslümanlara yöneltmiştir. O, daha çok kendi döneminin problemleriyle iç içe samimi ve güçlü bir ifade ve üslup kullanmıştır.
Yayımlanmış en eski şiirlerinden biri, hâfızlığını tamamladığı sırada yazdığı ve hayatı boyunca bağlı kaldığı, ahlâk ve karakterinin temelini oluşturan "Kur'an'a Hitap" manzumesidir. 1895'te Mekteb mecmuasında neşredilmiştir.
Yazdığı şiiri İstiklal Marşı olarak ayakta söyleyen devlet yöneticilerinin ilgi göstermediği cenazesi, üniversite gençliğinin ve halkın katıldığı büyük bir cemaatle Beyazıt Camii'nden alınıp Edirnekapı Mezarlığı'nda dostu Ahmed Naîm'in kabrinin yanında toprağa verildi.
İstiklal Harbi'nin kazanılması üzerine yenilenen ikinci dönem meclis seçimine sahip olduğu ve savunduğu dini milli fikirler yüzünden aday gösterilmedi. Yeni yönetimce yürütülen siyaset ve kendisinin polis tarafından takip edilmesini içine sindiremeyen Akif, işsiz kalması ve hakettiği emekli maaşının bağlanmaması gibi sebeplerle Abbas Halim Paşa'nın daveti üzerine önce iki yıllığına (1923-1925) sonra da sürekli kalmak için Mısır'a gitti.
O hâlde ey Allah'ın kulu, İslam'a dair hiç bir değer taşımadan Allah ile karşılaşmaktan sakın! Çünkü İslam'ın kalbindeki değeri, namazın kalbindeki değeri kadardır.
Huşu imandandır. İman ise artar ve eksilir. Dolayısıyla huşu da artar ve eksilir. Huşu faydalı ilim ve salih amel ile artar; kalbin hastalanmasıyla azalır, kalbin ölümüyle de tamamen gider. Bu ise şüphelilere ve şehvetlere yönelme sebebiyle gerçekleşir. O halde, herhangi bir vakit huşun azalırsa bunun bir gezinti olduğunu ve sonrasında da gezintiler olacağını bil. Seni duraksama ziyaret ettiğinde yapman gereken en maharetli şey bu ziyaret vaktini kısa tutman ve süratle itaate yönelerek imanın lezzetli gezintisine yetişmendir.
... namazdan tam olarak istifade etmek istersen namaza vaktini ver, onu eda ederken acele etme, ondan çalma. Çünkü böyle yaparak kendi huşundan ve imanından çalmış oluyorsun. Namaz berekettir. Namaz esnasında kılanın anladığı, daha öncesinde aklına gelmeyen nice ince manaları vardır.