Ece Temelkuran’nın bütün yazdıklarını çok severim ama en çok da kadın olmasını ve bizi yazmasını seviyorum sanırım. Kitaptaki yazılar daha önce çeşitli dergilerde yazılmış yazıların bir araya gelmesiyle olmuşmuş dergilerden sürekli takip etmek zor oluyor her yazısını ver internette olmuyor bu yazılar köşe yazısı gibi o yüzden basılı olması çok iyi olmuş. Girişse ki canım kalender okur diye başlayın okura mektup için bile alınır sadece. Severlerini şiddetle tavsiye ediyorum.
12 Eylülle alakalı çok kitap okudum. Ama Diyarbakırlı birinin ağzından okumamıştım. Çok etkileyici yaşananların gerçek olması insanı çileden çıkarıyor kahrediyor ama ülkemizin korkunç bir gerçeği. Yakın tarih severlerin okumasını tavsiye ederim.
Şehvetiye tarikatında olduğu gibi yine çok üzülerek ve sinirlenerek okudum. Bu tarz araştırma kitaplarını çok seviyorum. Tarikat yurtlarında istismara uğrayan ya da ihmalsizlikten denetimsizlikten can veren çocukları anlatıyor. Aladağ yangını Ensar olayı gibi 6-7 vaka var. Kitabını adı öyle güzel koyulmuş ki daha vurucy bir başlık olmazdı çünkü olayların hepsinde çocukların ailelerin çaresizliği ve devlet tarafından korunmamazlığı var buyrun okuyun. Hepsi çok korkunç hepsi çok üzücü. Üzüldüm ülkemin haline üzüldüm çaresizlikten küçük küçük çocuklarını tarikat yurtlarına vermek zorunda kalan ailelerin en çok da yitip giden onca çocuğa içim yandı kahroldum. Ve sinirlendim tarikat yurtlarına vakıf yurtlarına bu kadar izin verilmesine hatalarında bile onların savunulmasına ve Bi kereden bişey olmaz denilmesine. Tekrarları yaşanmaz umarım.
Çok hüzünlendirici ve düşündürücü bir kitap. Suça itilmiş çocukları anlatıyor bir Türkiye gerçeğini. Gözlerimin dolduğu da çok oldu nasıl bir dünyada yaşıyoruz dedim nasıl başa çıkacağız bunca yoksullukla bunca kötülükle. Sevenlerine şiddetle tavsiye ediyorum hatta keşke sevmeyenleri de okusa.