Bazı kitapların okunması için bir zamanı olduğunu düşündüren bir eser oldu benim için. Yaklaşık on yıl önce aldığım ve iki kere başlayıp sonunu getiremediğim kitabı bu süreçte bitirmek kısmetmiş...
Eserde, Filistin-İsrail tarihi; bir Arap ve bir Yahudi ailenin gerçek hayat hikayesinden yola çıkarak ve detaylı bir araştırma sürecine dayandırılarak anlatılmış.
Dünyanın çeşitli yerlerinde yüzlerce yıldır yaşamalarına rağmen kendilerini oraya ait hissetmeyen ve yaşadıkları ülkeler tarafından bunu hissetmeleri engellenen, ayrımcılık, baskı ve soykırım gören Yahudiler, tarihi, dini, milli olarak kendilerini ait hissettikleri Filistin’e sürgün edilip burada yıllardır özlemini çektikleri devleti nihayet kurarlar. Ama bunu yaparken izledikleri yol kendi geçmişlerinde yaşadıklarını şimdi orada yüzlerce yıldır yaşayan ve yine onlar gibi tarihi, dini ve milli olarak o topraklara bağlı olan Arap halkına yaşatmalarıdır.
Kendini var etmek için başka bir milleti yok etmeye çalışan, onun var olma mücadelesi vermesine sebep olan ve buna da karşı çıkan İsrail, günümüzde de Ortadoğu’nun kalbini paramparça eden zulmün baş aktörüdür. Asıl düşündürücü olan ise bu zulmü, geçmişte kendi halkına aynı zulmü yaşatanların desteğiyle yapmasıdır.
Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan çok açık ve net bir adaletsizliği gözler önüne seren, herkesin okuması gereken bir eser olmuş. Yazarın emeğine ve kalemine, eserin gerçek kahramanları Beşir ve Dalia’nın yüreğine sağlık...