Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Davut Aydın

Davut Aydın
@Dvtaydn
Okumak iptilâdır, müptelâlara selam olsun.
"Oruç, insanın, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır. Yani, samanyolunda ziyafet."
Reklam
Modern bilimin üzerine inşa edildiği temel metotların başında gelen tümevarım, bilim insanlarına, gözlemledikleri olaylardan daha fazlasını iddia etme imkânı vermektedir. Şöyle ki, bilim insanları belli sayıda "A" olayını gözlemleyip onu "B"nin takip ettiğini görmelerine rağmen, daha büyük bir iddiada bulunur ve her "A"yı "B" takip eder demektedirler. Oysa bilim insanlarının gözlemlemedikleri bazı "A"lar, "B" ile sonuçlanmayabilir.
"Bilimin ne işe yaradığının, nerelerde söz sahibi olduğunun doğru tespit edilmesi ve bilimin sessiz kaldığı konularda bilim insanlarının ideolojilerini bilimsel kılıf içerisinde sunmaya çalıştıklarının gösterilmesi; bilim düşmanlığının bir yansıması değil, bilime saygının bir gereğidir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"O, Taif’te, çocuklar tarafından taşlanıyor, aşağılanıyordu, öz saygınızla ayaktakımından üç beş kişinin, çocukları kışkırtarak sizi bir bölgeden çıkana kadar taşlattığını hayal eder misiniz? Peşinizde çocuklar, ellerinde taşlarla bir beldenin sonuna kadar sizi kovalıyorlar ve siz de koşarak oradan uzaklaşıyorsunuz. Canımız sana feda olsun ey Allah’ın Rasûlü! Ben hayal etmeye dahi dayanamıyorum, O nasıl dayandı? Bu itibar suikastına neden maruz kaldı? Başlangıçta menfaatlerle dolu teklifleri kabul etseydi, bunları yaşar mıydı? Sizce bir “sahtekârın” hayat öyküsü böyle mi olur? Yüz bin defa hâşâ ve kellâ!"
Sayfa 258Kitabı okudu
"Hiçbir yalancı, yalan söylemek için kırk yıl beklemez."
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
"İnsanların en faziletlilerinden (gerçek peygamberler) ve en düşüklerinden (sahte peygamberler) başkası nübüvvet iddiasında bulunmaz. Faziletli bir sahte peygamber olamaz. Hayatın detayları buna müsaade etmez."
Sayfa 156Kitabı okudu
"Edeb insanda aranan ilk meziyettir. Edeb; hikmeti, hürmeti, hizmeti ilâhi rıza için cem etmektir. Güzellik adına her ne varsa cümlesinin kulda toplanmasıdır."
Anlıyorum ki, zalim ve kıyıcı bir gerçekten kurtulmanın tek çaresi, reel dünyadan kitaplar dünyasına sığınmak.
“Onlar sevdiklerini incitmeyi edepsizlik sayarlar. Mâşuklarının rızasını gözetirler. Nedametleri cezadan kurtulmak için değil, hicaplarındandır. Onlar bir an bile Allah’ı düşünmekten beri kalsalar, bunun için tövbe ederler. Gönüllerinin Allah’tan gayrısına azıcık meyletmesinden bile edeplenirler.”
Reklam
İmam, “Şu dört şeye dikkat edin!..” diye seslendi... “Eğer kötü işler yapanlarla yoldaşlıklarınız kesilmeye başladıysa, Allah’a ita- ate yöneliyorsanız, kalbiniz dünya nimetlerinden ziyade Hesap Gününün muhasebesiyle doluyorsa ve Allah’ın verdiği rızka gü- venip başkalarından nimet beklemiyorsanız, tövbeleriniz makbul olmaya başlamıştır. Allah’a yakınlaştığınızı hissedebilirsiniz.”
Sayfa 193Kitabı okudu
"Tıpkı Resulullah gibi günahkarla değil, günahla harp etmişlerdi."
"Nihayet yolcu. Dengini sırtına dolamış ve yolun vaat ettiklerine kendini bırakmış insan. Yolun sarhoşu. Yola çıktın çünkü dünya senin için yerleşmeye değmez. Çünkü uzakların fısıltısı başını döndürüyor. Yaraların sadece yolda olmakla şifa buluyor. İçindeki boşluğu sadece yol onarıyor."
"Ömrümüz azaldığında , kaybedecek ne de çok şeyimiz oluyor! Teslimiyetimiz artması gerektiği yerde azalıyor, oysa güzellik ancak tam bir teslimiyetle tecrübe edilebiliyor."
Reklam
"İnsanlar dostluklarla uzun zaman kaybetmek istemiyor çünkü çalışmaları, bir şey üretmeleri lazım. Yani sabaha kadar bir dostun evinde çay içerek sohbet etmek, değişik ufuklara kanatlanmak, sanki artık fuzuli bir şeymiş gibi algılanıyor. Oysa orada olabilmek, dostunu can kulağıyla dinleyebilmek merhametin ana bileşenlerinden biri."
"Bir toplumun uygarlık seviyesi, içindeki en zayıf üyelere nasıl davrandığıyla ölçülür."
"O eski bayramlar, o eski şehirler, o eski insanlar. Ama onlar belki de hiç olmamışlardı. Bellek kendi cennetini yaratıp orayı bir ilticagâh kılıyor. Ütopyalar çöktü. İnsanın insanın kurdu olmayabileceğine duyulan inanç çöktü. Çünkü politik durumlarımız ve etik sistemlerimiz sadece daha fazla cinayet ve şiddet üretiyor. Vergi olmadan kamu hizmeti alma, sorumluluk olmadan hak, başarı olmadan şöhret, alın teri olmadan kazanç elde etme, çalışmadan ödev çıkarma ve nihayet çekirdek olmadan üzüm yeme çağında, zorluğun istenmediği ve anlama çabasının pek zahmet verici sayıldığı bir zamanda yine de depresyon. Neden?"
"Nihilizm ruhsal hastalıklarını da üretiyor. Postmodern çağda depresifiz hepimiz, zira çok seküleriz, çok ruhsuzuz, çok umutsuzuz. Depresyon belki de inanç kaybının bir belirtisidir. Giderek daha nihilist olan bir kültür, bir politik ve etik düzen ruha yeni bedeller ödetiyor. Ne kadar da kırılganmış hayatlarımız!"
"Her an gidecekmiş gibi, her şey her an bitebilirmiş gibi yaşamak mümkündür."
"İnsan olmak ötekinin ıstırabıyla hemhal olmakla başlar. Ötekini duymayan ve yalnızca kendi küçük çıkarları için yaşayan insanın, insan olmak yolunda kat edeceği büyük mesafeler var. Ötekini değersizleştirerek, onun sözlerini alay konusu yaparak sadece şiddeti mayalamış olursunuz."
Reklam
"Kelimeler ruha dokunur, kelimeler ruhu kanatlandırır. Kelimeler bizi umuda tutunmaya çağırır, yeni tahayyül biçimlerine, bir konuşma ahlakına çağırır."
Kızılelma ülküsüne "tehlikeli maceracılık" diyenler, bugünkü Araplar ile Yahudilere bakıp düşünmelidirler. Hele Yahudiler 2000 yıl önce kaybettikleri vatanlarını yeniden ele geçirmek ve yalnız kitaplarda kalmış olan İbrani dilini diriltip bir konuşma dili haline getirmek uğrundaki çalışmaları ile dünyaya örnek olmuşlardır. Biz ise bir yandan "Bir Türk dünyaya bedel" vecizesine inanmış görünürken, bir yandan da kendimizi baltalayıp inkar ettik. Büyüklükten korktuk..
Avrupa'ya dalan ve tek başına bütün Avrupa milletlerine karşı Allah'ın adını savunan Asya arslanları, zaman zaman gaflet uykusuna dalmışlar, fakat sonra sıçrayıp şahlanmışlardır. Bu seferki dalgınlık biraz tehlikeli gibi görünüyor..