Boowees

Boowees
@Dyscanelasix
"En kötü işkenceler bile dinecektir bir gün. Bir sabah, bunca umutsuzluktan sonra, bastırılmaz bir yaşama arzusu bize her şeyin bittiğini, mutluluk gibi acının da bir anlamı kalmadığını bildirecektir."
Reklam
"Onun merhameti utanma nedir bilmiyordu: en kuytu köşelerime kadar sokuldu. Bu en meraklı, aşırı sırnaşık, aşırı-merhametimin ölmesi gerekiyordu. Her zaman gördü beni: böyle bir tanıktan intikam almak istedim - ya da kendim ölmek. Her şeyi, insanı da gören tanrı: ölmeliydi bu tanrı! İnsan katlanamaz böyle bir tanığın yaşamasına."
Sayfa 270
"İnsanlarla genelde o kadar ilgilenmeyiz ki, bize bunca acı ve mutluluk verebilme gücünü bir kişiye yüklediğimizde, o kişi başka bir dünyaya aitmiş gibi görünür gözümüze, bir şiirsellikle sarmalanır ve hayatımızı, kendisinin az çok yakınımızda bulunacağı, heyecan dolu bir akış haline getirir. "

Reader Follow Recommendations

See All
[İnsan] kendini nasıl haklı kılacağını, açıklayacağını, evetleyeceğini bilmiyordu: anlamın yarattığı sorundan dolayı acı çekiyordu. Başka bir şeyden dolayı da yaralıydı, temelde hastalıklı bir hayvandı; oysa, çektiği acının kendisinden gelmiyordu sorunu; "niçin bunca acı" çığlığındaki soruya yanıtı yoktu. En cesur, acıya en alışık hayvan olan insan, böyle bir acıyı olumsuz bulmuyor; istiyor onu, hatta arıyor, yeter ki ona bunun anlamı gösterilsin, acısının bir amacı ortaya konulsun. Acının kendisi değil de anlamsızlığı, şimdiye dek insanlığın üzerine bir lanet olarak çökmüştür.
"Ne tuhaf şey!" dedi. "Birçok bayıldığım kızların birçok büyük iltifat ve müsaadeleri beni bu kızın manasını bile iyice anlayamadığım bir bakışı kadar sevindirmiyor."
Reklam
Reklam