Nietzsche, Freud ve Salome'yi daha yakından tanımayı kolaylaştırdığı için sevdim. Fakat yer yer öfke basmadı değil kadınların sadece güzellikleri üzerinde durmaları sinirlerimi bozdu sanki başka hiçbir şeye yaramayan sadece güzellikleri ile anlam bulan nesneler gibi davranmaları bu kadar üzerinde durulması rahatsız ediciydi fakat Breur'un ayrıca hipnoz sonrası değişim yaşayıp 'kim bilir kaç erkek karısını düşman olarak görüyor, asıl düşmanını bilmeden' demesi en şaşırdığım kısım oldu. Kitap hem o zamanın entelektüel dünyasını anlama hemde anlamlı diyalogları için okunması gereken kitaplardan biri.