Ya 57’inci Alay? 57’inci Alay bir başka tülü alaydı. 57’inci Alaydan bu gökkubbede baki kalan hoş bir sadadır. Çünkü Çanakkale Harbinde 57’inci Alay tamamen şehit oldu…
— Mesele ölmekte değil; ölmeden idealimizi yaratmak, yapmak ve yerleştirmektedir...
Bu kısa cümlede, onun mizacı ve büyük hikâyesinin ona daima hâkim olan bütün bir prensipler sistemi vardır: ölümü ve tehlikeyi göze almak, ama ölmeden muvaffak olmak, yaratmak, yapmak ve yerleştirmek...
Bu mizaç ve karakter, heyecanının değil, mantığın ve sağduyunun ifadesidir. Bu mizaç ve karakter örgüsü, Mustafa Kemal’in harekât ve icraatına, hayatının sonuna kadar hâkim olacaktır.
Talât Paşa ve Dr. Nâzım, İttihat ve Terakki genel merkezinde bir gün tam bu işi konuşurlarken Enver Paşa içeri girer. Talât sözünü esirgemez. Neyi konuştuklarını ve bu işin artık yapılmasını enver Paşa'ya bir daha hatırlatır. Enver Paşa'nın cevabı şudur:
- Mustafa Kemal'in mirlivalığa (tuğgeneral) terfi iradesi cebimdedir. Ama siz onu bilmezsiniz. O hiçbir şeyle memnun olmaz. General olur, korgenerallik ister. Korgeneral olur, orgenerallik ister. Orgeneral olur, müşirlik ister. Müşir yaparsınız bununla da yetinmez, padişahlık ister!
Mustafa Kemal'e Enver Paşa'nın bu sözlerini naklettikleri zaman cevabı şu olmuştur:
— Ben Enver'in bu kadar zeki ve ileri görüşlü olduğunu bilmezdim…..
Zaten Mustafa,annesinin asker mektebinde vermemek yolundaki isteklerine daima direnmiştir.
"Ben,omzumda bez satan bir bezzaz olmam . Bakın ben neler olacağım..".
Mustafa'nın bu ilk dayatmaları,onun hayatına şekil veren ilk şahsiyet belirtileridir."
Mustafa Kemal, Tek Adam'dı. Çünkü koşullar, olaylar ve yaşadığı hava içinde kendi hammaddesini yoğurarak, kendi kendini yarattı. Mücadelesi, milletinin kaderine damgasını vurdu. Ve hayatı, çağımızın yön tayin edici etkenlerinden biri oldu.
TAM DA İHTİYAÇ DUYDUĞUM ANDA OKUYORUM
"Ben bu çöl kıyısında bir sürgün, bir
kenara itilmiş adam değilim. Ben bu çevremdekiler gibi kaderine boyun eğmiş bir adam, bir gölge olamam. Benim yaşayan bir içim, şekillere, merasimlere sığmaz bir varlığım, düşüncelerim, fikirlerim var. Ben yolumun daha başındayım. Aşılacak nice mesafelerim, ihtiraslarım ve sınır kabul etmez bir geleceğim var. Burada paşa ben' im. Hem de yalnız Trablus paşası da değil ... "