Ebru

Ağlamak...Hiç o mutluluğa kavusabilir miyim? Ben ki oyuncağıyım her türlü iğrenç isteğin; Bana ölmek yaraşır, bundan başka mutluluk mu olur?
Reklam
yengi'
Kaşla göz arasında yüzyıllık bir kış çöküyor içime.Buzlarım kıtırdıyor.Kanım kuruyor damarlarımda.Yenginim.Bir yanı tüketirken öbür yanı besleyen, insanı şair, yazar yapan bir yengi değil bu.Melankoli değil, şarkılardaki hüzün değil, yıkımını anlatarak kendini içten içe önemli sanan insanların yengisi değil.Başındaki belanın büyüklüğünü vurgulayıp kendi büyüklüğüne işaret eden insanların yengisi de değil.Sevilesi,hissedilesi bir şey değil. Aksine sevimsiz ,küçük düşürücü bir yengi.Bir zavallılık hali.Üstelik başından beri böyleymiş bu,ben ancak şimdi fark edebiliyorum.
Yarım , kısır , sürüncemede kalanların şiddetleri azalır veya artar ama hiçbir zaman unutulmazlar , aradan asırlar geçse de hep çözülmeyi , neticelendirilmeyi beklerler . Belirsiz olan şeyler , zihnin en büyük ağırlığıdır bu yüzden .

Reader Follow Recommendations

See All
Beklentileri bir yakaya iliştirmiş, gözlerimiz düşsel doruğun parıltısında bağlanmış, duruyoruz ayakta.
İnsan, okumakla allame de olsa, sosyal yaşamı güdük kalmışsa işte böyle oluyor. Örgün öğretimde, eğitim ile öğretim, eşit düzeyde yapılırsa çocuk, dört yanı düzgün hazırlanıyor yaşama. Günümüzde olduğu gibi, sadece bilgi birikimi, o kişinin toplumsal yaşama uyum gösterebilmesi için yeterli olmuyor demek ki! Dün öyleydi, yazık ki tüm çabalara karşın günümüzde de öyle. Çünkü söz konusu ettiğimiz beyefendi ilk, orta ve üniversite dönemlerini hep birincilikle bitirmiş. Onur listelerinden hiç düşmemiş. Ancak işte...
Reklam
Reklam
1,363 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.