Mehmet Şimşek
Mehmet Şimşek
@Edebiyat13
Gurbet açık zamanda bir “Deniz”
12 TEMMUZ 2021
TEREKEME
Edebiyat Öğretmeni/ AİBÜ/MEB
Lisans
Uşak/Kocaeli
306 reader point
Joined on June 2021
Şu anda okuduğu kitaplar
“Beyaz Diş “Jack London’un diğer romanlarında da işlediği yaşam kaygısının ön planda tutulduğu önemli bir romandır.
Vahşi bir kurdun yaşam hikayesi medeniyet çerçevesi içinde ele alınmıştır. Beyaz Diş hem kurt hem köpek kanı taşıyan bir kurt kırmasıdır. Vahşi doğanın koşullarından çıkıp gerçek dünyanın koşullarında kendini bulmuştur. O bir evrim süreci yaşamıştır. Kurtluktan köpekliğe, vahşilikten sükunete ererken büyük bir yaşam mücadelesi vermiştir. Zor koşullarda aklı ve gücüyle birçok şeye göğüs germiştir. Sevgi kavramı insanlar için ne kadar önemliyse diğer canlılar için de aslında o kadar önemlidir, bu vahşi bir kurt bile olsa. Sevgi, hoşgörü onu evcil bir hayvan formuna sokmuştur. Küçüklüğünde ve gençlik döneminde zor günler geçirse de hayata tutunmayı bilmiş, birçok badireden gücüyle sağlam çıkmıştır.
Jack London : “Köpeğe kemik atmak hayırseverlik değildir. Hayırseverlik, kendin de en az köpek kadar açken kemiği köpekle paylaşmaktır” der.
İnsanoğlunun kendi dışındaki canlılara karşı hoşgörü ve sevgisi sorgulanmıştır aynı zamanda.
İnsanoğlu kapitalist yaşamı hayvanlar üzerinden de devam ettirme derdindedir, onları kendi çıkarı doğrultusunda kullanır.
“Sevginin iyileştiremeyeceği hiçbir şey yoktur” düşüncesini bu romanda etkileyici bir şekilde görmek mümkündür.
Keyifli okumalar…
“Güneşi Uyandıralım” Şeker Portakal’ının devamı ve serinin son eseri “Deli Fişek”
Eserde kahramanımız Zeze’nin zengin bir aileye evlatlık verilmesi, kardeşlerinden ayrılması, yüreğinde bir kurbağa ile yaşaması Fransız şarkıcı Maurice’yi kendisine baba olarak hayal edişi, öğretmeni Fayolle’un ona gösterdiği şefkat ve rehberlik, Zeze’nin aşık oluşu ve artık büyümüş olması anlatılır.
Zeze yüreğine yerleşen kurbağa “Adam”dan güneşi uyandırmayı öğrenir. Maurice ise ona baba şefkatini, aşık olmayı öğretir.
Mutluluk nedir? Kim bilir? diye sorar Zeze. Çünkü mutluluğu, sevgiyi arayan bir çocuktur o. Ve bu eserde hüzünlü anların yanında mutluluğu da sevgiyi de tatmıştır.
“Zaman durağandır, geçen insanlardır “ der Zeze. Zaman aynı kalmış ama Zeze değişmiştir, büyümüştür.
Zeze’nin hikayesi “Şeker Portakal’ında olduğu gibi Güneşi Uyandıralım’da da ilgi çekici, hüzünlü…
“Güneşi uyandırmak” tabiri beni çok etkiledi. Artık mutlu olmak istediğimde, huzuru aradığımda, çözümsüz kaldığımda kendime içten bir telkin olacak.
“Güneşi Uyandırmak” için bir çıkar yol vardır her zaman.
“Kumarbaz” romanı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin otobiyografik denebilecek romanıdır. Yazar bu romanı 25 gün gibi kısa sürede yazmıştır. Gençlik yıllarında kumar tutkusu yüzünden borçlanmış ve borcunu ödemek amacıyla da bu romanı kısa sürede kaleme almıştır.
Eserde Öğretmen olarak karşımıza çıkan Aleksey İvanoviç ile yazar arasında benzer yönler vardır. Kumar tutkusu ve yanında çalıştığı General’in kızına olan aşkıyla tutkunun,saplantının öyküsünün başrolünde yer alır Aleksey İvanoviç.
Romanda bütün mal varlığını kumarda kaybetmiş eski bir General’in teyzesinin ölümünü umarak içinde bulunduğu durumdan kurtulmaya çalışması, üvey kızı Polina ile Öğretmen Aleksey İvanoviç’in aşkı, General’den faydalanan onu borçlandıran Fransız Des Greiux ve Matmazel Blanche’in oyunları eserin olay örgüsünü oluşturur.
“İnsanların hırslarının, tutkularının onları ne hale getirdiğini gözler önüne seren bir eser. Para hırsı, kazanma hırsı, gösteriş vb. eserdeki kahramanların zor duruma düşmelerine neden olmuştur.
Des Greiux Polina’ya aşık gibi davranır ama para vardır işin içinde. Paranın olmadığını öğrenince onu terk eder. Polina’yı gerçekten seven Aleksey İvanoviç’tir ama o da kumar tutuksuna yenik düşmüştür.
Yazar, insan ilişkilerinde paranın ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalışmıştır. Bu yüzden eserde geçen şu söz romanı en güzel şekilde özetler : Para her şeydir”
(Bu roman film de olmuştur. )
İlk bölümleri sıkıcı olsa da daha sonraki bölümleri akıcı bir olay örgüsüne sahip.
Reader Follow Recommendations
Yılkı Atı, Abbas Sayar‘ın ilk romanıdır ve 1970’te yayınlanmıştır. TRT 1970 Sanat Ödülleri yarışmasında başarı ödülü almıştır.
Eserde; insanların çıkarcılığı, insanların acımasızlığı, kapitalist düzen, ikiyüzlülük, köy hayatı, özgürlük duygusu vb. konu ve temalar ele alınmıştır.
Üssüğünoğlu İbrahim Doru atın sahibidir. Yoksuldur, parasız bir köylüdür, zengin olma hayali ile yaşar. Mahsülünü ucuza alanlara tepkilidir. Doru at hızıyla meşhur bir attır. İbrahim’e çok fazla para ve itibar kazandırmıştır. Ancak İbrahim’in Doru ata bakacak gücü yoktur, ondan bir avuç samanı esirger. Onu yılkı olarak bırakır. İbrahim vefasız davranmıştır, eşi Zeliha, oğlu Mustafa ve Hasan ve tüm köylü ona bu kararından dolayı tepki göstermiştir. Doru at çetin kış şartlarında birçok tehlikeyi atlatır.
Eserde insanoğlunun vefasız oluşu, ikiyüzlü oluşu vurgulanmıştır.Hesaptan düşülmüş bir atın hayat mücadelesi ele alınmışsa da insanoğlunun elindekinin kıymetini bilmediği de vurgulanır. Doru at özgürlüğün simgesi olmuştur artık. Roman kendini arama ve bulma yolculuğuna çıkan bir atın hikayedir.
“Yılkı Atı” bir köy romanıdır. Köy hayatı ve köylülerin hayata bakışı da eserde yer alır.
Eser Tolstoy’un önemli mesajlar içeren, insanların toplumda kazandıkları kimliklerin sorgulanması üzerine kurulu bir eser. Herkes ikinci bir şansı hak eder mi? Para herkesi değiştirir mi? vb. sorular sorduran bir eser.
Polikuşka, daha önce hırsızlık, sahtekarlık, kumarbazlık gibi kötü huyları olan bir çiftçidir. Toplum içinde de bu kötü huylarıyla tanınmış ve kimlik kazanmıştır. Ancak kölesi olduğu hanım ona bir şans tanır, onun özünde iyi bir insan olduğuna inanır, ona belli bir miktar parayı emanet eder. Polikuşka kendini kanıtlama çabası içindedir, ancak parayı düşürür. Bu utançla büyük bir hayal kırıklığı yaratacağını düşünür ve intihar eder.
Eşi ve çocukları, sahibi olan hanım buna çok üzülür. Dutlov adında bir köylü parayı bulur, hanıma getirir ancak iş işten çoktan geçmiştir. Hanım parayı bu kişiye verir o da yeğenini askerlikten kurtarmak için parayı kullanır.
Eserde; ahlak, toplum baskısı ve toplumun yozlaşması ele alınmıştır. En dindar insanların bile parayla değiştiğini, insanın ikinci bir şansı hak ettiğini, toplumun insanlara yüklediği kimlikleri vb. sorgulamamızı sağlayan bir eser.
