Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
EDEBİYAT MIZRABI
EDEBİYAT MIZRABI
@Edepyahu
Korkuyoruz.
Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz.
İnsan olmaktan korkuyoruz...
Oğuz Atay
Bir gün ölmek için her gün yaşıyoruz.Azmizâde Hâletî Efendi
478 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
528 syf.
·
Puan vermedi
İskender Pala’nın kaleminden yine müthiş bir eser. Kısaca değinmek gerekir ise bu kitap başlığından da anlaşılacağı üzere Hz. İbrahim’i anlatan bir romandır. Kitap Japonya’da bir akademisyen olan Keiko’nun öldürülmesi ile başlar. Genç bir akademisyen olan Keiko bir japon araştırmacıdır yani Sümerologdur.. İskender Pala, tarihi hadiseleri Hazreti
320 syf.
·
Puan vermedi
İskender Pala'nın 2022 yılında yayınlanan A-71 romanını dün okumaya başladım ve bugün bitirdim. Keyifli ve akıcı bir romandı. Bu kitabın içeriğine baktığımızda günümüz dünyasını anlatması nedeniyle beni cezbetti ve bir günde bitirdim kitabı. Kitap günümüzü özellikle ateş çemberini yani Orta Doğu dünyasını anlatıyordu. Orta Doğu üzerinde
272 syf.
·
Puan vermedi
Roman, Müslüman Bahşı ile Hristiyan Kaknusia arasında geçen aşk macerasını anlatan bir aşk hikayesinin terennümüdür.Aşk diyince bütün akan sular durur.Eskilerin deyimiyle Ah mine’l aşk. (Ah aşkın elinden).İskender Pala’nın eserlerinin ana teması olan AŞK.Abdürahim Karakoç’un Mihriban türküsünde “Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban” dediği aşkın yazıya
Okur Takip Önerileri
32 syf.
10/10 puan verdi
Necip Fazıl Kısakürek’in bu eseri 32 sayfadan oluşmakta olup elimdeki kitap ilk baskısıdır.1951 yılında Bedir Yayınevi taradından yayımlanmıştır.Şairin çeşitli konulardaki hadisleri kendi şiir ufkuyla birleştirerek 101 hadis şeklinde derleyip yayımlamış olduğu bir eser.Necip Fazıl’ın üslubuna (özellikle sehl-i mümteni sözlerine) hayran iseniz keyif alarak okuyup anlamlandıracaksınız.Keyifli okumalar dilerim.
379 syf.
10/10 puan verdi
Bir Hülya Adamının Romanı (Tanpınar’ı) adlı çalışmayı Orhan Okay’ın kaleminden okumak güzeldi.Tanpınar üzerine yaklaşık 20 civarında kitap okudum.Bu kitapların arasında çok lezzet aldığım bir çalışma idi bu eser.Ahmet Hamdi Tanpınar , Orhan Okay’ın üniversitede okurken derslerine girmiştir. Orhan Okay, büyük muharririn elinden badeyi içmiştir yani el almıştır.Tanpınar gibi bir deryadan katre katre de olsa su alan birisinin de bu alanda devam etmemesi imkansızdı.El ilgisiz bir öğrenci de olsa insan , hoca iyi olduktan muhakkak öğrencisine bir şeyler katar.Nihayetinde Orhan Okay’da o zamanlar dersler çok ilgisiz ve kayıtsız olduğunu söyler ki şuan gelinen tabloya bakın.En ilgisiz öğrenci Üniversite de hoca olup derslerinde kayıtsız kaldım dediği hocasının hayatı ve eserlerini anlattığı romanı yazıyorsa varın gerisini siz düşünün.
Gelelim kitaba.Ahmet Tanpınar’ın doğumdan ölüme kadar yaşadığı trajedi anlatmıştır bu kitap.Eğer benim gibi “Tanpınar”kolikseniz (Tanpınar hayranı) iseniz bu eserin size keyif vereceği kanaatindeyim.Netice itibariyle hayatını anlatırken kronolojik sıraya göre gideceği için ister istemez bu eser roman okuyucusunu biraz yoracaktır.Yazar, Tanpınar’ın hayatını anlatırken yeri ve zamanı geldikçe bütün eserlerinden alıntılarla okuyucunun dikkatini üzerine toplayarak kronolojiden biraz arındırarak kitabı keyifli hale getirmiştir.Eskiler, “Şeyhi uçuran mürittir” demişler.Orhan Okay’da eseriyle, şeyhini (hocasını) edebi alemin sayfalarına nakşetmiştir veselam.
Keyifli okumalar dilerim.
182 syf.
10/10 puan verdi
Orhan Okay Hoca,nın bu kitabı 182 sayfadan oluşmakta olup hocanın çeşitli dergi ve gazetelerde yazmış olduğu yazıların harmanlanıp bir kitap haline getirildiği bir çalışmadır.3 Bölüm den oluşmaktadır.”Kültür - Medeniyet - Kitap ve Kitap Sevdalıları - Siyaset - Teknoloji gibi genel hatlar altında kitap tamamlanmıştır.Kendisi üniversite iken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın derslerinde bulunma yani Tanpınar’ın elinden edebiyat alanında icazeti almış değerli yazarlardandır.Mehmet Kaplan gibi bir ilmi otoritenin kanatları altında şahlanmış, hoca-öğrenci tablosun en kayda değer örneklerinden bir örneği haline gelmiştir.Orhan Okay’ın, kitaplarını okurken dili insanı yormaz, muhayyile tatlı bir şekilde gıdıklanır, okur mazinin bahçesinde kanatlanır, sonra bir bakmışsınız geçmişin yolculuğu geleceğe doğru keyifli bir şekilde sonlanır.Kitabın nasıl bittiğini anlamazsınız bile.Kitaplarını severek okuduğum değerli bir şahsiyet.Keyifli okumalar dilerim...
397 syf.
·
Puan vermedi
Kemal Tahir’in “Devlet Ana” ve Halil İnalcık’ın “Osmanlı Tarihi’nde Efsane ve Gerçekler” isimli kitabından sonra Yavuz Bahadıroğlu’nun “Merhaba Söğüt - Ertuğrul Gazi” isimli çalışmasını okumak tarihi olayların dimağda daha kalıcı ve anlamlı olmasını sağladı.Elimdeki 2019 Nisan basımlı olup 397 sayfadan ve on bölümden oluşmaktadır. Kitap akıcı anlaşılır ve sürükleyicidir.Romanın başında Gündüz Alp’in (Ertuğrul’un babası) bir gün tavşan avına çıktığında Kaya Şeyhi’yle olan diyaloğu ve soyunun büyük bir devlet kuracağı müjdesi ile başlamakta olup yaklaşma olan Moğol tehlikesi karşısında Gündüz Alpin attığı adımlar akabinde Gündüz Alp’in vefatı sonrası Ertuğrul Gazi’in aşiretten beyliğe geçiş yolunda yaşadıkları meşakkatli sancıların sonrasında gelen ferahlık anlatılmaktadır.Kitabı okurken lezzet aldığım bir nokta da hikmetli sözlerin ve atasözlerin bolva kullanılıp yaşanan/yaşanmakta olan acıların ve sevinçlerin gözler önüne sergilenmesidir.Kitabın kalınlığı sizi aldatmasın önemli olan sizin kitabı okuma inceliğiniz olmalı.Osmanlı’nın kuruluşunu kronolojik olarak değilde roman olarak okumak isterseniz yukarıda belirttiğim eserler bir bütünleme çercevesinde okuyabilirseniz daha makul olur diye düşünüyorum.Mesela bu bütünlemeye dahil edebileceğimiz Tarık Buğra’nın “Osmancık” isimli çalışması da ilk fırsatta benim alıp okumak istediğim kitaplar arasında.Keyifli okumalar dilerim...
128 syf.
10/10 puan verdi
Peyami Safa’nın Fatih-Harbiye romanı 127 sayfadan oluşmakta olup akıcı, anlaşılır ve sürükleyici bir dili vardır.Romanda 3 ana karakter (Neriman-Şinasi-Macit), 2 mekan (Fatih-Harbiye{Beyoğlu})üzerinde Doğu-Batı çatışmasını ele almaktadır.Neriman, Şark ayağı temsil eden gelenekçi Şinasi ile Garp ayağını temsil eden modern bir yaşantıyı temsil eden Macit arasında yaşadığı bocalamayı anlatmaktadır.Neriman yetişmiş olduğu gelenekten bir anda kopmak istemekte, Beyoğlu’nda yaşanan şekilciliğe özenmekte ama bir yandan da özünden kopamamakta oluşunun ıstırabını yaşamaktadır.Neriman, Tanzimat’tan itibaren Türk aydının yaşadığı “Kriz Entellektüel” dediğimiz hadise içerisinde bir medeniyet buhranı yaşamaktadır.İki cami arasında kalmış “ bî-namaz” gibidir Neriman.Romanda Neriman ud, Neriman’ın babası Faiz Bey ney, Şinasi kemençe, Macit gitar çalmakta olup musiki aletleri üzerinden alaturka-alafrangalık konusu tartışılmaktadır.Neriman-Şinasi ve Neriman-Macit arasındaki aşk konusunda ise Neriman’ın baloya gitmek isteği ısrarla devam etmesi üzerine Avrupa’da yaşamış olan Şişli’de oturan dayısıgile gittiğinde görmüş olduğu bir durmu merak eder ve Rus kadının yaşadığı trajedi karşısında kendini sorgulayarak içsel bir arınma sonucu yuvaya, özüne dönüş gerçekleşir.Vicdan azabı bir rahatlamaya dönüşür.Taklide değil gerçeğe yönelir.Ve roman eve dönüşün vermiş olduğu huzur ile sona erer.
Keyifli okumalar dilerim...
296 syf.
10/10 puan verdi
Cemil Meriç, “kronoloji aptalların tarihidir”, der.Bu çerçevede sıkıcı gelen kronolojik tarihin yerine modern dünya düzeninin talep ettiği bir form olan roman vasıtası ile tarihi okurun gözünde sinema filmi izler gibi canlandırmak, yaşanan hadiseleri okurken zaman makinesine binip geçmişe yolculuk yapmak gibi etkili ve kalıcı oluyor.İskender
160 syf.
8/10 puan verdi
İhsan Fazlıoğlu’nun okuduğum ilk kitabı.136 sayfadan oluşmaktadır.Fazlıoğlu’nun külliyatını 2 yıl önce Papersense yayınlarından %50 indirimle almıştım.Diğer kitapları okunmayı bekliyor.Bazen Ahmet Hamdi TANPINAR’lığım tutuyor ve “Allah’ım ne olur ölmeyeyim daha okumadığım kitaplar var diye”dua ediyorum.Kütüphanemde okunmayı bekleyen çok sayıda kitap olunca bir kitabı bitirince hangisini okusam diye düşünüyorum.O anki ruh halime göre bir kitap seçiyorum.3 aydır karantina günlerinde seksene yakın kitap bitirdim; gözlerimi çok yormuş bulundum biraz dinlenme vakti geldi gibi:)
Neyse İhsan Fazlıoğlu’nun bu kitabına dönecek olursak yazar Fuzûli’nin meşhur beytinin perde arkasını uzunca şerh (açıklama) ile izahını yapmış.Eğer Eski Türk Edebiyatını seviyorsanız, tasavvufa merakınız var ise, Fuzûli’ye ilgi duyuyor iseniz seveceğiniz bir kitap.Aksi halde kitap bilgi ve kavram yoğunluğu fazla olduğu için akademik okumalara alışkın olmayan tipik roman ve hikaye okurlarından iseniz sizi bu kitap hayli yorar ve sıkılırsınız.Ol sebebten dolayı sabırlı ve meraklı olmanız gerekir...Keyifli okumalar.
479 syf.
10/10 puan verdi
Oğuz Atay’ın bu kitabı 480 sayfadan oluşmaktadır.
Postmodern romanın öncülerinden olan Oğuz ATAY kurmaca da son derece başarılıdır.Romanın kahramanı olan Hikmet karekteri ile Oğuz ATAY kelimelerle oyun oynayarak düşüncelerde bir kasırga etkisi yaratmıştır. Türk Edebiyat’ının kuşaklarası çatışmasını ve değişim sancını ifade eden 3 KATLI KONAK-EV metaforu Oğuz Atay’ın eserinde de karşımıza çıkmakta olup en üst katta Albay Hüsamettin, orta katta Hikmet (başkarekter), alt katta Nurhayat Hanım oturmaktadır. Oğuz ATAY’ı Türk Edebiyatı’nın Dostoyevski’si olarak görürüm.Yazar, bütün eserlerinde okuyucuya DÜŞÜN-SORGULA ve HESAPLAŞ (kendinle ve çevrenle) diyerek farkındalık oluşturma, bireyi ve dünyayı anlamlandırma çabaşı içine girmektedir.Oğuz ATAY tehlikeli sularda yüzüp güvenli bir liman arayışı içine girmekte olan insanı macerasını anlatarak okuyucuda farkındalık oluşturmakta, ‘farkı fark ettirmek’ istemektedir...Keyifli okumalar dilerim.
114 syf.
10/10 puan verdi
Oğuz ATAY’ın bu kitabı 114 sayfadan oluşmakta olup Prof. Dr. Server GÖZBUDAK karekteri ile bir dönem yaşanmış olayları ve akademik hayatta (üniversite hayatı-yaşanan dönem-hocaların davranışları-öğrencilerin davranışları) yaşanan/yaşanmış trajikomik olayların anlatıldığı, eyleme dönüştüğü bir eserdir.TUTUNAMAYAN insanların KORKUYU BEKLERKEN nasıl bir EYLEM’e geçtiğini, TEHLİKELİ OYUNLARLA mücadele ederek OYUNLARLA YAŞADIKLARINI görürsünüz.Oğuz ATAY okurları için bu kitap diğer eserlerine göre sade (diğer eserleri gibi oyun içinde oyun olmayan, kurmaca içinde kurmaca olmayan) bir eser.Tipik bir Oğuz ATAY okuru iseniz eseri okuyup ilerlerken elinizde cımbızla (kalemle) kelime ve cümle avına çıkarsınız.Kitap bittiğinde, işte budur dersiniz kendi kendinize.Keyifli okumalar dilerim.
306 syf.
10/10 puan verdi
Daha önce Ahmet Hamdi TANPINAR’ın günlüklerini okumuştum.Şimdi ise Oğuz ATAY’ın günlüğünü okudum.Günlükler, yazarlar ve eserleri hakkında büyük bir ip ucudur.Her eserde muhakkak az ya da çok yazarından bir şeyler görebilirsiniz.Günlükler, yazarın yol haritasıdır, fay hattıdır, anotomisidir...Keşke her yazar günlük tutmuş olsa idi...
Bu kitap 288 saydadan oluşmakta kitabın sonunda Oğuz Atay’a ait mini bir albüm mevcut.
Oğuz Atay, düzenli olarak günlük tutmasa da en azından kendi ve eserleri hakkında hakkında bilgi edinmek açısından önemli bir yere sahip.Günlükte yaşamından, düşüncelerinden,yaşadığı dönemden, yazmış olduğu eserleri,yazmayı planlayıpta yarım kalan ve başlanamayan eserlerinden bahsetmiştir.Akıcı ve anlaşılır okuyucu yormayan bir üslup ile rahatlıkla okuyabilirsiniz.Keyifli okumar dilerim.
272 syf.
10/10 puan verdi
Efsane tarihçi Halil İNALCIK’ın bu kitabı çok hoşuma gitti.Eğer tarihe ilginiz var ise, tarihi seviyor iseniz, keyifle okuyacağınız bir kitap.Halil İNALCIK’ın öğrencisi olan olan İlber ORTAYLI’nın da kitaplarını severim lakin Halil Hoca’nın üslubu daha hoş geldi bana.
Kitap 18 farklı yazıdan oluşmakta olup 8 tane yazıo Osmanlı’nın kuruluş dönemini, 3 yazı İstanbul’un Fethi ve Fatih’i, diğerleri ise sonraki farklı dönemleri ilgilendiren yazılar.Kemal TAHİR’in Osmanlı’nın kuruluşunu anlatan “Devlet Ana” isimli romanından sonra Halil İNALCIK’ın bu kitabını okumak bilgileri pekiştirmiş oldu.Bu iki kitabı peşpeşe okumanızı öneririm taşların yerine oturması açısından.Keyifli okumalar...
656 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap 616 sayfadan oluşmaktadır.Kemal Tahir’in okumuş olduğum 4 . kitabı.Kemal Tahir’in romanlarında kullanmış olduğu dil (yerel söyleyişler)akıcı, anlaşılır olması ve de eserlerinin okuyucusunu yormayacak tarzda bir üsluba sahip olması okuru cezbetmektedir.
Bu kitapta Ertuğrul Gazi - Osman Gazi - Orhan Gazi dönemleri yani kuruluş dönemi ele alınmakta olup romandaki karakterler üzerinden Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde Bursa-Bilecik-Eskişehir hattında yaşanmış olan hadiseleri bir kurgu çerçevesinde anlatmaktadır.Romanda çokça atasözü ve deyimlerin yer alması romanı daha da cazip hale getirmiştir, diyebilirim. Devlet Ana kelimesini de 616 sayfada yanlış hatırlamıyor isem 3 ya da 4 defa kullanmıştır.
Keyifli okumalar dilerim.
