Elif f

Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir Zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de başıboş olamazlar. Herbirisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar. - Ayetul Kübra
Reklam
Hattâ Kastamonu’ya ilk teşrif ettikleri zaman çocuklar, bir bedbaht şaki tarafından teşvik edilip, abdest almak için çeşmeye çıktıkları vakit taş atmışlar. Fakat Üstadımız daima gördüğü eza ve cefalara ulü’l-azmane sabır ve tahammül eder. Hem safâ i sadre ve selâmet-i kalbe mâlik olduklarından, o çocuklara dahi hiddet etmeyip buyururlardı ki: “Bunlar, Sûre-i Yâsin’den mühim bir âyetin nüktesini keşfime sebep oldular” diye onlara dua ederlerdi. Sonra bu çocuklar, Üstadımızın duaları bereketiyle şâyân-ı hayret bir hal kesbettiler ki; Üstadımızı uzak-yakın nerede görürlerse, koşarak yanına gelirler, mübarek elini öperler, duasını alırlardı.
Bedâvette bir adam dört şeye muhtaç iken, medeniyet yüz şeye muhtaç ve fakir etmiştir. Sa'y, masrafa kâfî gelmediğinden; hileye, harama sevketmekle ahlâkın esâsını şu noktadan ifsad etmiştir.

Reader Follow Recommendations

See All
Avrupalılar, terakkîde istikbâle uçmalarıyla beraber bizi maddî cihette Kurûn‑u Vustâda durduran ve tevkîf eden; altı tane hastalıktır. O hastalıklar da bunlardır: 1— Ye'sin, ( ümîdsizliğin ) içimizde hayat bulup dirilmesi. 2— Sıdkın hayat‑ı ictimâiye‑i siyâsiyede ölmesi. 3— Adâvete muhabbet. 4— Ehl‑i îmânı birbirine bağlayan nurânî râbıtaları bilmemek. 5— Çeşit çeşit sârî hastalıklar gibi intişar eden istibdâd. 6— Menfaat‑i şahsiyesine himmeti hasretmek.
Maatteessüf güzel şeylerimiz gayr‑ı müslimler eline geçtiği gibi, güzel olan ahlâklarımızı da yine gayr‑ı müslimler çalmışlar. Güyâ bizim bir kısım ictimâî ahlâk‑ı àliyemiz yanımızda revâc bulmadığından, bize darılıp onlara gitmiş. Ve onların bir kısım rezâili, kendileri içinde çok revâc bulmadığından cehâletimizin pazarına getirilmiş!‥
Reklam
Reklam
205 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.