“Cinayetlerin sonu geldi artık. Ağaç kesiminin de. Rendlep’te kesilecek hiç ağaç yok. O, sizin Çöplük Adası dediğiniz yer. İnsanların orada hiç ağaç bırakmadı, bu yüzden bir kayık yapıp kaçamazsın oradan. Orada artık hiçbir şey yetişmiyor, sana yiyecek ve yakacak getirmemiz gerekecek. Rendlep’te öldürülecek hiçbir şey yok. Ağaç ya da insan. Ağaçlar ve insanlar vardı ama artık sadece onların düşleri var. Bana senin yaşaman için uygun bir yermiş gibi geliyor, çünkü yaşamalısın. Orada düş görmeyi öğrenebilirsin ama deliliğini, en sonunda, doğal sonucuna ulaştırman daha muhtemel.”
Genelde halklar kendilerinin başka halklardan üstün olduklarına inanırlar saflıkla; tutkular birazcık birbirine karıştı mı hemen savaşın ateşi tutuşur: İki taraf da böcek ezercesine olabildiğince çok insan öldürür. Ne kadar çok öldürürlerse o kadar çok şan ve şöhret kazanırlar. Kelle başına ödül isterler, tarifeye göre, bir köyü yakmışlarsa haç nişanı, yaktıkları büyük bir şehirse omuzdan bele inen bir kuşak isterler; bu kan tacirliğine de vatan aşkı denir...,komşu halkın üstüne yırtıcı hayvan gibi atıldıysanız vatan adına atılmışsınızdır; vatanınızın ne olduğunu sorsalar, bu konuda daha anlaşmaya varamadan birbirinizin gırtlağını kesersiniz. ‘Longue maternelle, s.289-90’
“Zeka birtakım fikirlerin terkibi olmaktan önce, dikkat ve arayıştır. İrade, seçme mercii olmaktan önce, hareket etme, kendi hareketine göre eylemde bulunma kudretidir.”