Uzun zaman önce almama rağmen okumaya bir türlü sıra gelmeyen bir kitaptı. Oysaki ne de büyük bir hata etmişim, çok daha önce başlamalıymışım.
Kitabı okumaya başladığınızda düzenli bir iş ve gelecek uğruna hayallerini satmayan, kimi yerinde savaşmayı, kimi yerinde sevmeyi bizlere öğreten bir Martin Eden ile karşılaşacaksınız.
Martin Eden, eğitimden mahrum kalmış, yaşayış tarzı, maddi durumuyla da âşık olduğu kadın; Ruth'tan ve onun camiasından çok alt seviyelerde kalan denizci bir gençtir. Bu sınıfsal farkın yol açtığı, imkânsız gibi görünen aşkı için bambaşka bir insan olmaya karar veriyor... Giyimini, konuşmasını, hareketlerini sırf âşık olduğu kadına layık olmak adına değiştiriyor. Bu değişim sırasında içindeki öğrenme ve yazma aşkı alevleniyor öğrendikçe ve yazdıkça burjuva sınıfı olarak görünenlerin tamamen boş heva'dan ibaret olduğunu anlamaya başlıyor, ve daha bir çoğu...
Kitap üzerine daha yazılabilecek bir sürü şey olmasına rağmen, ben herkesin kitabı alıp okuyup kendince yorumlamasını ve kendine göre dersler çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Ama şunları da belirtmeliyim ki kitabın son 100 sayfası o kadar güçlü ve ağır ki sonunun nereye varacağını merak etmeme rağmen okuyamıyorum, kitabın sonuna doğru son sayfalarda ise artık bitsin istedim çünkü Martin Eden'le birlikte ben de eziyet çekmeye başlamıştım.
~Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Şimdiden iyi okumalar dilerim.