Sevgi, sevilen insanın fiziksel varlığının çok çok ötesine geçer. Sevgi en derin anlamını kişinin tinsel varlığında, iç benliğinde bulur. Sevilen kişinin gerçekte olup olmaması, yaşayıp yaşamaması bir anlamda önemli olmaktan çıkıyor.
Nazi zulmüne maruz kalmış birinin ilk ruhsal tepkisi..
Şimdi bize, insanı kabaca her şeye alışabilen bir varlık olarak tanımlayan Dostoyevski' nin sözlerinin doğru olup olmadığı sorulursa, cevabımız "Evet, insan her şeye alışabilir ama nasıl olduğunu bize sormayın " olacaktır.
"Tepeye tırmandığımı zannederken aslında bayır aşağı koşmak. Tam da böyleydi durum. Insanların gözünde giderek yükselirken aynı anda hayat da benden o kadar eksiliyor, ayaklarımın altından çekilip gidiyordu.