Eleutheromania

Sabitlenmiş gönderi
Dizlerimin üstüne çöküp sudaki aksime bakıyorum. Bu yüz, benim yüzüm. Bu gözler, benim gözlerim. Ellerim, benim ellerim... hep kendim kalacağımı idrak ediyorum o zaman. Tanrım, bu nasıl bir lanet? Derimi yırtmak, gözlerimi oymak, dişlerimi sökmek bir işe yaramaz. Kendime mahkumum. Ağlasam, gözyaşlarım benim gözyaşlarım. Ben cehennem değilim, cehennem benim içimde.
Reklam
Yeri geldiğinde kendi uydurduğum, ama aynı masalı ikinci kez anlatırken unuttuğum bir ayrıntı için hemen, daha önce bunu farklı anlatmıştın diyorlar, böyle olunca değişikliğe uğramadan anlatmak için masalı kelimesi kelimesine ezberlemeye uğraşıyorum. Bir yazarın değiştirilmiş ikinci baskıyla, edebi açıdan daha iyi olsa bile istemeden kitabına zarar verdiğini bu sayede öğrenmiş oldum. İlk anlatılana hazırızdır, insan aşırı serüven kokan bir şeye bile ikna edebilir durumdadır; bu çok çabuk öyle kalıcı olur ki, bunu silip yok etmek isteyenin vay haline!

Reader Follow Recommendations

See All
Bugün Lotte'ye gidemedim, başımdan savamadığım insanlar bana engel oldu. Ne yapayım diye düşündüm. Uşağımı ona gönderdim, sırf bugün onu görmüş biri yakınımda olsun diye.
İnsanların birbirinin huzurunu bozmasından rahatsız olurum ben, en çok da genç insanların hayatlarının en güzel çağında, bütün sevinçlere alabildiğine çok kucak açabilecekleri zamanda birkaç güzel günü surat aşarak birbirlerine zehir etmeleri ve ancak çok sonradan kaybettikleri şeyin telafisinin olanaksız olduğunu görmeleri canımı sıkar.
Reklam
... Böyle olduğu halde dostum, bizimle eşit olan, örnek almamız gereken çocuklara biz kul muamelesi yapıyoruz. Hiçbir istekleri olmamalı! -Sanki bizim yok mu? Peki bizi ayeıcalıklı kılan şey ne? -Çünkü biz yaşça daha büyük ve daha akıllıyız! ...
... Zincir misali uzayıp giden tepeler ve her köşesini bildiğim vadiler! Ah keşke aralarında kaybolsam! diye düşünmüştüm. - Oysa oralara koşarak gitmekle geri dönmem bir oldu, umduğumu bulamadım.
Tanrı'nın azizlerine layık göreceği türden mutlu günler yaşıyorum; bundan sonra başıma ne gelirse gelsin, sevinçleri, yaşamın en saf sevinçlerini tatmadığımı söyleyemem.
Oradan ayrılırken, aynı gün kendisini görebilir miyim diye iznini rica ettim; olumlu yanıt verince ben de gittim - o andan başlayarak güneş, ay ve yıldızlar huzurla varlıklarını sürdürebilirken, ben gece mi olmuş gündüz mü farkında bile değilim, gözüm dünyayı görmüyor.
"...Ayrıca en çok sevdiğim yazar, benim dünyamı dile getiren, etrafımda olup bitenlere benzer şeyler anlatan, hikayesi kendi ev hayatım kadar bana ilginç ve duygulu gelen yazardır, bunu derken benim yaşamım elbette cennet değil, ama bütün olarak değerlendirdiğimde sonsuz mutluluğumun kaynağı."
Reklam
Bazıları için insan yaşamı yalnızca bir düşten ibaret, nereye gidersem gideyim, bu duygu benim de peşimi hiç bırakmıyor. İnsanın faaliyet içindeki, araştıran yeteneklerinin engellenerek sınırlandığını görünce; tüm mesleklerin zavallı yaşamımızı uzatmaktan başka bir amacı olmayan gereksinimleri karşılamaya yaradığını ve bir de arasında sıkışıp kalınan duvarlara renkli figürler ve aydınlık manzaralar resmedildiği için meraklarımızla ilgili bazı noktalardaki tüm avuntuların yalnızca düşsel bir teslimiyet olduğunu gözlemlediğimde bunların hepsi Wilhelm, beni dilsizleştiriyor. Ancak kendi içime dönersem bir dünya buluyorum! Yine tasvir ve etkin bir güçten çok, sezgi ve belirsiz bir arzuya yer veren bir dünya bu. O zaman her şey birbirine karışıylr ve arkasından düşler içinde dünyaya gülümsemeyi sürdürüyorum.
Artık ne yönlendirilmek, ne teşvik edilmek, ne de coş tutulmak istiyorum, bu yürek zaten yeterince fırtınalı; benim ninniye ihtiyacım var...
%41 (52/126)
Martin Eden
Martin EdenJack London
9.1/10 · 91.3k reads
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Bir Katilin Güncesi
Bir Katilin GüncesiKim Young-Ha
8/10 · 3,733 reads
Çok üzücü
Doktor, demans hastalarının aynı anda birden fazla işi yapmakta zorlandıklarını söyledi. Çaydanlığı ocağa koyup o sırada başka bir iş yapmaya kalkarlarsa yüksek ihtimalle çaydanlığı yakarlar. Çamaşır yıkarken aynı anda bulaşık bile yıkamanın zorlaşacağını söyledi. Kadınların ilk unutmaya başladığı şey yemek yapmakmış. Yemek yapmak, birçok işi aynı anda planlı bir şekilde halletmek anlamına geliyor çünkü.
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.