Uhud Şehidlerini ve Uhud Dağı'nı Ziyaret
Uhud harbinde yapılan savaşta Müslümanlardan 70 kişi şehîd olmuştur. Bunların arasında Peygamber Efendimiz'in amcası Seyyidü'ş-Şühedâ Hazret-i Hamza ile Medîne-i Münevvere'ye ilk Kur'ân muallimi olarak gönderilen Mus'ab Bin Umeyr (r.a.) de vardı. Peygamber Efendimiz, Uhud şehîdlerinin başı ucunda, "Ben, sizin, Allah katında diriler olduğunuza şahidim." Ashâb-ı Kirâm'a dönerek, "Bunları ziyaret edin ve selâmlayın, Allah'a yemin ederim ki bunlar, kıyamete kadar kendilerini selâmlayana karşılık verirler." buyurdular.
Mescid-i Kubâ
Kubâ Mescidi hakkında Peygamber Efendimiz:
"Kim evinde güzelce temizlenip abdest aldıktan sonra, başka maksatla değil, sadece namaz kılmak için Kubâ Mescidi'ne giderse, bir umre yapmış gibi sevap kazanır" ve "Kim bu mescide gelmek üzere yola çıkar ve orada namaz kılarsa, bu işi, umreye bedeldir." buyurmuşlardır.
Kubâ Mescidi, Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî ve Mescid-i Aksâ'dan sonra en fa- ziletli mesciddir.
Hadis-i Şerif
Resûlullah Efendimiz'in (s.a.v.), "Beni, vefatımdan sonra ziyaret eden, sağlığımda ziyaret etmiş gibidir.", "Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip olur" .....
Okur Takip Önerileri
Ecdadımız bu mübarek beldeye çok saygı göstermişlerdir. Sultan İkinci Abdülhamid Han, Hicaz Demiryolu'nu yapan ekibe, hürmet ve tâzim ifadesi olarak, "Medine-i Münevvere'ye yaklaştığınız zaman, mümkün olan âletlerin üzerine keçeler sarınız ki, fazla gürültü olmasın. Peygamber Efendimiz'in ve burada yaşayanların ruhları rahatsız olmasın." talimatını vermiştir.
Hürmet
İmam-ı Malik (rh.), Medine'ye girdiği zaman, binmesi için katır getirdiklerinde, yürüyemez durumda mâzeretli olduğu halde, "Resûlullah Efendimiz'in mübarek ayaklarıyla bastığı bir yeri, katırın ayakları ile çiğnemek, bana münasip değildir." diyerek binmeyi reddetmiş ve Resûlullah'ın huzuruna, zorlukla da olsa yürüyerek ulaşmıştır.