6 Temmuz sabahı, Pençe-Kilit bölgesinde görevde olan Mehmetçiklerimizden 12'si, ter*ristlerin (sülalelerine girdiklerimin gavatlarının) tuzakladığı bir mağarada metan gazına maruz kalarak hayatını kaybetti.
Bu bir çatışma değildi. Bu, gözle görülmeyen ama ölümcül bir gazın, sessizce hayatlara son verdiği acı bir gündü.
19 askerimiz gazdan etkilendi. İçlerinden 5’i olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan 7 kardeşimiz de yoğun bakımdayken aramızdan ayrıldı.
Hepsi bir görevi tamamlamak için oradaydı. Kimisi annesinden helallik alarak gitmişti, kimisi yeni nişanlanmıştı. Şimdi 12 ayrı şehirde 12 ayrı acı var. Aynı sancı, aynı ağırlıkla…
Bu kayıplar; sadece birer sayı, birer haber değil. Bu 12 isim; annelerin, babaların, kardeşlerin, eşlerin ve bizlerin yüreğinde yanan ateş.
Her biri için söylenecek en doğru söz belki de şu:
“Onlar gittiler ama sadece sessizlikle değil, onurlarıyla iz bıraktılar.”
Bugün yüreğimiz buruk. Ama aynı zamanda başımız dik. Çünkü bu ülkenin kahramanları, hiçbir zaman görevden kaçmadı.
Ve biz, onları unutmadık. Unutmayacağız.
Allah'tan rahmet, mekanları cennet olsun inşallah. Bol bol askerlerimize, şehitlerimize dualarımızı eksik etmeyelim.
Asıl kahramanlar askerlerimiz yani bu vatan için canını, varını ortaya koyan kardeşlerimizdir. Ayaklarına taş değmesin inşallah, her kurşunları her bir leşe isabet etsin inşallah.
Şehit ailelerine Allah'tan sabır diliyorum. Şehitlerimiz her zaman olduğu gibi kalbimizdeler. Onlar hiç bir zaman gitmediler, gitmeyecekler.
Son olarak...
VATAN SAĞ OLSUN.