Keşke filmini izlemeden okusaydım dediğim ikinci kitap. Bu filmler bana kitabı merak ettirse de kitabın bende yaratacağı etkiyi azaltıyorlar.
Babanın ve annenin kızlara olan tutumu, sürekli mevkilerin dile gelmesi, para, para, para...
kitabın ortalarına doğru fazlaca sıkıldım. Artık bir şeyler olsun istedim ama daha sonra içimi büyük bir heyecan kapladı. Yazar duyguları verme konusunu baya ciddiye almış belli ki. Kitapta her karakterde kusurların olması gerçekçilik ve kitabı normalleştirmeme çok yardımcı oldu. Sanki gerçekten bir yerlerde bu olaylar yaşanmış ve bende onlara göz atıyor gibiydim. Burada da yazdığım ve kitaba başlarken de sıkılacağımı düşünmem kitabın konusuna göz kırpar gibi bana önyargılı olmamam gerektiğini gösterdi. Kitabı bitirirken Elizabeth'in karakterini hâlâ çözemediğimi düşündüm. Sanki o verilmek istenildiğinden daha farklı bir kızdı. Her ne kadar ailesinin yaptıklarından utansa da içinde bir yerlerde o da bu kültürü taşıyordu ve bastırılmış olsa da duygular cümlelerinden sızıyordu.