“ Genç bir avukatken bir İngiliz şair tarafından yazılmış dizeler okumuş, çok etkilenmiştim. ‘Taştan fışkıran bir pınar ol, suyu tutan bir kuyu olma.’ Bu sözlerin doğruluğuna inanmamıştım o zaman. Çünkü taşmak tehlikeliydi, taşan suyun sevdiklerimizin bulunduğu alanı basması olasılığı vardı, onları sevgi ve coşkumuzla boğabilirdik. Hayatım boyunca iç duvarlarımın sınırlarını aşmayan bir sarnıç olmaya çabaladım.”