Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

elif ağırman aktürk

elif ağırman aktürk
@Elifjeo
jeoloji mühendisi
doktora tezi yazıyordu yazdı ve bitirdi
62 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kadınlar savaş ganimeti değildir !!!! Hırslarınızda boğulun...
Leyla, anlamı karanlık, gece... Belki de hayatının en karanlık yıllarını Bosna Savaşında savaş esiri olarak geçirdi. Savaş başladığında 16 yaşındaydı savaş bittiğinde 19. Ya ruh yaşı...Leyla çoktan ölmüştü bir cesetti taşıdığı ve onu ayakta tutan tek şey ailesi ve oğlu.... Kim bu Leyla? Leyla, savaşın en acı gerçeğinin ta kendisi... Savaşın her yüzü karanlık, her yüzü kirli ama Leyla ve Leyla'lar onlar yürek yangını... Savaşlar askeri olarak başlar evet askerler ölür ama her savaşta kadınlar, çocuklar herkesten daha çok ölür. En çok onlar ölür. Keşke bedenen ölseler. Ruhları defalarca tekrar tekrar ölür. Savaşta en çok merhamet ölür, vicdan ölür, sevgi ölür insanlığa dair ne varsa hepsi ölür. Doğa ölür l, kuşlar ölür ya ölüm o tekrar tekrar ölür. Kazananı yok, kaybedilen çok... Bu kitabın kapağını açtığınızda bambaşka bir dünyaya geçeceğinizi bilin okuduklarınız dimağınızdan uzun süre silinmeyecek... Çocuk kadın Leyla'nın bir savaş esiri olarak bir paket sigara karşılığında elden ele nasıl satıldığını, nasıl şiddete uğradığını başına neler geldiğini okuyacaksınız. Yutkunmadan ve nefes almadan.... Kitabın sonunda " Okuduğunuz her şey bir hayal ürünüdür. Bu kitap gerçek bir hikayeden uyarlanmamıştır" gibi ifadeler aramayın çünkü okuduğunuz her şey gerçek bir hikayeden birebir alınmıştır. Savaşta gerçek, Leyla'da gerçek... Savaşların olmadığı ve kadınların savaş ganimeti yapılmadığı, bütün hırsların ve intikamların kadın bedenleri üzerinden alınmadığı, çocukların öldürülmediği bir dünya istiyoruz çok mu şey istiyoruz....
Leyla
LeylaAlexandra Cavelius · Pegasus Yayınları · 20167,5bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Aynı sorunlar bizde de vardı...
Aslında bu kitabı en çok oğlumda aynı sorunla savaştığı için alıp okumak istedim. Hem de doktorasını yapmış konunun uzmanı bir yazar tarafından yazılması da ayrıca dikkatimi çekmişti. Hangi çocuk kitabı olursa olsun her zaman önce ben okuyorum ama kitabı okuduğumda anladım ki bu kitabı oğluma şuan okutamam çünkü Leo'nun gördüğü kabusları tüm
Gece Yarısı, Canavarlar Geldiğinde
Gece Yarısı, Canavarlar GeldiğindeVictor Spoormaker · Can Çocuk Yayınları · 202196 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
O artık herkesin ANASI..
Fabrikanın düdüğü tıpkı sahiplerinin acımasız ruh halini benimsemiş gibi çığlık çığlığa bağırırken bu seni duyan tüm işçiler uykusuz, mutsuz, umutsuz bir şekilde sanki hipnotize edilmiş gibi fabrikanın yolunu tutuyorlardı. Daha güneş doğmamış her yer karanlık, yollar çamurlu, insanlar huzursuz uyandıkları güne, çalan düdüğe, fabrikaya her bir
Ana
AnaMaksim Gorki · Can Yayınları · 201828,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
538 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Hazır mısınız ???
Clarissa Pinkola Estes, Jung'cu bir psikanalisttir. Kendisinin bir "Cantadora"olduğunu söyler. Yani latin geleneğinde eski öyküleri toplayan, saklayan nesilden nesile aktarılmasını sağlayan kişidir. Tüm bu öyküleri toparlayabilmek içinde ayak basmadığı yer, çalmadığı kapı kalmamıştır. Yani bu kitap öncesinde büyük bir arazi
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,8bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gregor' un derdiyle dertlenmeye var mısın ?
Kafka'nin absürt tarzda kaleme aldığı kısacık ama duygu yoğunluğu altında ezildiğim eseri. Kumaş tüccarı yani pazarlamacılık yapan Gregor Samsa " Bir sabah uyandığında kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş olarak buldu"' kitap bu cümle başlamaktadır. Çok farklı bir fantezi değil mi? İlk okuduğumda neden diye sormuştum.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Flipper Yayınları · 2018224bin okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Hırs gelir göz kararır, hırs gider yüz kızarır...
Kitabı okurken alıntılar yaptığımda o kadar kişi sordu ki kitabı bana demek ki bir şekilde hepimiz ya çok öfkeleniyoruz ya da öfkeli insanlarla muhatap oluyoruz. O zaman herkese harika bir haberim var Kitabın ilk yarısında şahsi öfke durumlarında ne yapmamız gerektiği uygulamalarla desteklenerek anlatılıyor. İkinci yarısında ise öfkeli birisiyle
Öfke Terbiyesi
Öfke TerbiyesiAaron Karmin · Serenad · 2021106 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
57 günde okudu
Nietzsche'nin gözyaşları ile ıslanmaya hazır mısınız?
Edebiyat, felsefe, din, aşk, ümitsizlik, yalnızlık, buhran, dibe vuruş ve yeniden doğuş....kısacası her şeyi bulabileceğiniz gerçek ve kurgunun muhteşem bir şekilde harmanlandığı bir kitap. Olayların ve kişilerin bazıları gerçek bazıları kurgu bir solukta okuyacağınız içinizden geçecek bir eser. Kitabı okurken aklıma hep yazar Jim Rohn şu cümlesi
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,7bin okunma
632 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Bu güzelliğe geç kalmayın....
Charlotte Bronte'nin hayat hikayesini bildikten sonra Jane Eyre'ı ondan farklı nasıl değerlendirebilirsiniz ki bu mümkün değil. Yazarın 39 yıllık kısacık ömrü zorluklarla, hastalıklarla geçmiş. Annesini kanserden kaybetmiş. 6 kardeşe anne öldükten sonra teyzeleri bakmış. Kız kardeşlerinden ikisini okudukları okulun sağlıksız koşulları
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202131,5bin okunma
438 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Selam olsun İnce Mehmed'e
Kalem güzel, öykü güzel, konu güzel, karakterlerin hepsi birbirinden güzel, kurgu harika, betimlemeler olağanüstü... Böyle satırlarca yazabilirim... Türkçe o kadar güzel kullanılmış ki her bir karakterin yaşadığı olumlu, olumsuz bütün duygular kendiniz yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Eşkıyalıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir çocuk Memed ama
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358,1bin okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Gücünün farkına var ve harekete geç...
Her şeyin gerektiği kadar, ihtiyaçların karşılanabildiği kadar yani yeteri kadar olduğu hırsın, aç gözlülüğün, kıskançlığın olmadığı ve herkesin eşit şartlarda yaşadığı bir ada.... İnternet yok, televizyon yok, trafik yok, stres yok, ses yok, şamata yok... Sohbet var, kitap/gazete okuma var, müzik var deniz var, hayvanlar var muhteşem yasemin ve
Son Adanın Çocukları
Son Adanın ÇocuklarıZülfü Livaneli · İnkılâp Kitabevi · 20203,612 okunma
Reklam
198 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Savaşta çocuk olmak
Ne yazsam ne desem bilemedim Alman bir asker babanın 9 yaşında ki oğlu olan Bruno'nun ağzından anlatılan bir kitap. Çocuklara savaşı nasıl anlatabilirsiniz. Ne sebep sunabilirsiniz onlara. Öldürüyoruz çünkü .... Yakıyoruz çünkü....... Anlatamazsınız zira sizi anlamazlar.. Nazi komutanının oğlu babasının ne yaptığından bile haberi yok
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,3bin okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
Gözlerim dolu dolu okudum
"Burnumun direği sızladı" deyimini tam anlamıyla yaşamak ister misiniz ???? Öyle bir dönem ki tüm Dünya'nın özellikle Amerika'nın "Büyük Buhran" denilen ekonomik bir krize girdiği bir dönem.İflaslar, işsizlik, batan bankalar, artan faizler... Toplum için ise tam bir sosyolojik felaket döneminde yazılmış bir eser.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,9bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kore sadeliği ve sıcaklığı
Güney Kore'nin sevilen yazarından ve New York Times çok satanı sıcacık bir hikaye. Kore edebiyatından okuduğum 2.kitap. Korelilerin kendilerine has olan o sadelikleri kesinlikle kitaba yansımış. Kitabın çok sakin bir aurası var. Kang Dae-su'nun akran zorbalığı, yoksulluk, annesiz ve acı içinde geçen çocukluktan başarılı bir mimar olarak şirket yöneticiliğine yükselen hayatını anlatıyor. Çocukluğunun ve yaşadıklarının uzun bir süre üzerini kapatmış ta ki Bay Yumru diye isim taktığı beyin tümörü hayatını işgal etmeye başlayana kadar. Daha sakin, stressiz bir hayat için eski mahallesine artık zengin ve çocukken babasıyla yaşadığı barakanın da içinde bulunduğu "Kiraz Tepesi" diye adlandırılan mahallenin kalbi konumundaki koca arazinin sahibi olarak geri döner. Çocukluğunda ki eksik olan hatıralar ve kopuk anılar artık tamamlanacak.... Onu orada bekleyen mucizeleri ve olayları bazen gülerek bazen hüzünlenerek okuyacaksınız... Herkese hitap eden bir hikaye 10 yaşından sonra herkes okuyabilir.... Sade, akıcı, anlaşılır......
Kiraz Tepesindeki Mucize
Kiraz Tepesindeki MucizeSun-mi Hwang · Timaş Genç · 2022381 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Mutlu musun ? diye sordu ve her şey değişti sonra.....
Kitap 1953 yılında yayımlanmış ve işaret ettiği dönemse 2000li yılların ortaları belki sonları. 1950lerde okuyanlar konuyu çok uçuk ve saçma bulmuş olabilirler. 2022 de okuyan ben diyorum ki böyle bir Dünya ilerde gayette olabilir. 1950'lerde ne oldu da yazar böyle bir Dünya kurguladı diye düşündüm. Televizyonların yavaş yavaş tüm evlere
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,8bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Doğu Türkistan, Çin'in korkunç bir asimilasyon politikası uyguladığı, zulm ettiği, sömürdüğü Doğudaki parçamız. Yüz ölçümü Türkiye'nin iki katından büyük, yaşayanların çoğusu Türk ve müslüman. Mehrigül, Doğu Türkistan'da korkularla, baskılarla büyüyen bir kızı çocuğu ve her zaman olduğu gibi kadın olmak böyle coğrafyalarda en zoru. Kız çocukları eğer okula gidip Çince öğrenmezlerse 16 yaşına geldiklerinde Çin'deki fabrikalarda çalışmaya gönderiliyorlar. Çünkü Ülkelerinde kalıp Uygur erkeklerle evlenip Uygur çocuklar dogurmalari istenmiyor. Zorla Çinli erkeklerle evlendirilip asimile ediliyorlar. Mehrigül 14 yaşında abisi evi terkettiği için evin bütün işi Ona kalıyor. Ailesine yardım etmek zorunda ve küçük kız kardeşi okula gidebilsin diye kendi okul hayallerinden vazgeçiyor. Yaşı küçük ama verdiği savaş çok büyük. Babası abisinin gidişinden sonra tamamen değişmiş. Anne pasif ve baba karşında sürekli sessiz. En büyük şansı dedesi. Dedesinden öğrendiği sepet örme zanaatı belki de onun fabrikaya gönderilmesini engelleyecek olan tek şey. Amerikalı bir kadın turist bu sepetleri farkedip Mehrigül'ün babasına güzel bir teklifte bulunur. Hayal kurmanın bile yasak olduğu topraklarda doğan Mehrigül'ün kaderi belki de bu sayede değişecek. Dili sade,akıcı bir bir çırpıda okunuyor. Ama bende hep bazı şeyler yarım kaldı. Abiye ne oldu, Mehrigül'ün hikayesi tam nasıl devam etti sanki ikinci kitabı çıksa süper olacakmış.
İlmek İlmek Hayaller
İlmek İlmek HayallerJosanne La Valley · Beyaz Balina Yayınları · 2021186 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kıpkırmızı bir Pazartesi...
Marguez, Yüzyıllık Yalnızlık kitabında olduğu gibi çocukluğunda yaşadığı olaydan esinlenerek yazmış bu kitabını. Şunu bir kere daha anladım ki Dünya'nın neresinde olursanız olun namus deyince akla ilk yine kadın geliyor. Namus, yine kadın üzerinden kirleniyor ve yine kadın üzerinden temizlenmeye çalışılıyor. Kitabın ilk sayfasından itibaren, maktül belli katiller belli. Kitabı belki tek solukta okutan da bu durum. Sonu başından belli ama o sona nasıl gelinecek diye soluksuz okuyorsunuz. Bir toplum düşünün her biri sözleşmiş gibi üç maymunu oynuyor çünkü mevzu yine kadın üzerinden kirlenen namus. Katiller bağıra bağıra biz bu adamı öldürmeye gidiyoruz diyorlar ama durduran kimse yok aksine herkes kestirme yollar açıyor. Kitapta yine bir kadının söylediği bir cümle kanımı dondurmaya yetti. Katillere diyor ki : Tahmin edebiliyorum çocuklar namus meselesi beklemez... Santiago Nasar herkesin gözü önünde belki de yapmadığı bir şey yüzünden canice öldürülüyor. Kitabı okuduktan sonra aklıma öldürülen kadınlarımız geldi. Çoğusu göz göre göre ölmedi mi? Şikayetçi olmasına rağmen korunamayan kadınlarımız. Herkesin gözü önünde dövülen, öldürülen kadınlar. Bizlerin de o kasabadakilerden çok farkımız yok hani. Biz de ayni sınavdan yine kıpkırmızı sınıfta kalmadık mı... Etkisi üzerimden uzunca bir süre gitmeyecek yazılacak o kadar şey var ki. Marquez yine yapmış yapacağını...
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,2bin okunma
Reklam
180 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Yukarı da yepyeni bir dünya var
Büyük bir şehirde yaşamasına rağmen bir eve tıkılan bir çocuğun hikayesi. Kitabi okurken dedim ki aslında bu Serdar'ın değil hepimizin hikayesi. Hiçbir şeye zamanı olmayan, 24 saati yetiremeyen bizlerin hikayesi. Serdar sokakların tehlikeli olduğunu bilerek büyüyen ve bir kere bile sokağa çıkmamış ve ayağına top değmemiş bir çocuk. Yine bir gün evde sıkılırken aynı apartmanda oturduğu arkadaşı Ceren'in sayesinde çatı katına çıkar ve orada hep yeni bir dünya keşfeder. Alt kattakilerin hiç bilmediği eğlenceli bir dünya... "Çatı katında olan ama başka yerde olmayan en önemli şey ZAMANDIR" diyor Serdar. Sonra bir bakıyor ki bütün çatı katları kendi gibi evlerine sığmayan çocuklarla dolu. Öyle bir dünya ki Dön Kişot bile orada Kitabın konusu, anlatım şekli ve çizimleri çok güzeldi. Sadece kitapta Serdar'a ailesi tarafından sokakların tehlikeli olduğunu belirtmek için anlatılan hikâyelerin şiddet içerikli olması ( sayfa109) içime çok sinmedi.Aslinda ailelerin farkında olmadan yaptığı hatayı anlatıyor ama çocuklar okurken aynı Serdar'ı korkuttuğu gibi onları da korkutabilir. Bir çocuğun gözünden anlatılan bu hikayeyi önce ebeveynler okumalı bence istemeden de olsa çocuklarımızı koruma psikolojisiyle nasıl bir hata yaptığımızı anlayabilelim diye
Çatıdaki Gezegen
Çatıdaki GezegenBehiç Ak · Günışığı Kitaplığı · 2016774 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
44 günde okudu
Kitabın ana vurgusunu kitaptan bir alıntıyla yapmak istiyorum. "Okulda, tarih, coğrafya, matematik, edebiyat,resim öğreniyoruz. Duygular hakkında ne öğreniyoruz hiçbir şey asansörde bir anlaşmazlık çıktığında nasıl mücadele edeceğimiz hakkında ne öğreniyoruz hiçbir şey. Acı hakkında hiçbir şey. Korkumuzu nasıl kontrol edebileceğimiz
Kalp Zekası
Kalp ZekasıIsabelle Filliozat · Pegasus Yayınları · 2017331 okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
Yazarsınız ama öyle bir dönemdesiniz ki kadınları yazar olarak görmüyorlar. Hayattayken yayınlanan kitaplarınız hep isimsiz olarak yayınlanıyor. Buna rağmen pes etmiyor kısacık ömrünü (42) hep kadın kahramanların ağırlıkta olduğu ve onların toplumsal hayattaki konumundan bahsederek ve bunun eleştirel bir şekilde yazarak geçiriyor. Aradan 200 yıldan fazla geçse de hala eserleri dünyanın her yerinde basılıyor ve klasikler arasında yer alıyor. En önemli eserlerinden biri de Gurur ve Önyargı (Aşk ve Gurur). Aşk kategorisinde yer alsa da arka planda kadının o dönem de ki toplumsal konumuna eleştirel bir sekilde yer vermiş. Okuyunca gördüm ki kadın olmak her dönem de çok zor. Eğer alt ve orta sınıf bir ailede kadın olarak doğduysanız bir değer kazanabilmeniz için üst sınıftan zengin bir adamla evlilik ilk ve tek şart. Bu evlilik için de güzel olmak, nakış bilmek, piyano calabilmek ya da resim yapabilmek gibi bir sürü özelliğinizin olması gerekiyor. Miras hakkınız yok. Babanız istese bile kadın olduğunuz için size miras bırakmıyor. O yüzden de evlilik çok önemli. Orta sınıf bir ailenin ön yargılı kızı Elizabeth ile zengin, kibirli ve gururlu Darcy arasındaki aşk bence çok güzeldi️ kitabı iki farklı ceviriden okudum. Filmini kaç kere izledim bilmiyorum ailecek izlenebilecek ender aşk filmlerinden. Kitapla da paralel gidiyor. Kitabı okuduğumda dedim ki Jane Austen kitaplarıyla yapmak istediği şeyi başardı kendisinin bunu görmeye ömrü yetmese de....
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376,4bin okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Kendini sevmek mi yoksa kendinle dost olmak mı yapacağımız bu tercih ile nasıl bir hayat yaşayacağımızıda aslında belirlemiş oluyoruz. Ya ikisi aslında aynı şey değil mi? diyenler varsa kitap farkları ayrıntılarıyla ele almış. Ben çıkardığım notları paylaşmak istiyorum. Yazar kısacası diyor ki Kendinizle dost olun çünkü kendi ile dost olan
Kendiyle Dost Olmak
Kendiyle Dost OlmakWilhelm Schmid · İletişim Yayınevi · 20192,366 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kaçımız tamamen kendi gibi davranabiliyor? İçinden geldiği gibi olmak istediği gibi...Kaçımız yapmak istediği işi yapıyor? Kaçımız istediği kişilerle evlendi ya da Kaçımız evlenmek istemediği için bekar kalabildi? Kaçımız bazı şeylere zorlanmadı? Toplum baskısı, dayatmalar, olması gerekti oldu, yapılması gerekti yapıldı gibi ezberler olmadan...
Kaplan ve Cambaz
Kaplan ve CambazSusanna Tamaro · Can Çocuk Yayınları · 2019267 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Kitabı okurken kendiliğinden oluşan bir algıda seçicilik artık hiç bir ağaca eskisi gibi bakamayacaksınız hazır mısınız ???? İnsanoğlu sadece kendini akıllı sanıyor ya çoğu insan da olmayan ebeveynlik duygusunun ağaçlarda olduğunu öğrenince, ağaçların bir aile kurduklarını, ebeveynlerin çocuklarını koruduğunu öğrenince şok olacaksınız... Ayni
Ağaçların Gizli Yaşamı
Ağaçların Gizli YaşamıPeter Wohlleben · Kitap Kurdu Yayınevi · 2018614 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bu kitap ruh sağlığı uzmanları için tasarlanmış içinde tedavi için yardımcı etkinliklerin bulunduğu bir çalışma olsa da bence okul öncesi öğretmenlerinin, sınıf öğretmenlerinin, PDR uzmanlarının, çocuk gelişimi okuyanların ve tabi ki ebeveynlerin ve ilgilenen herkesin okuması gereken bir kitap. Yaşamın en büyük gerçeği ÖLÜM. Ölüm çoğu zaman biz büyükler için bile karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal alırken çocuklar için bu durum çok daha komplekstir. Yas sürecinde biz acımızı yaşarken yanibaşımızda ki çocukları unutarak nasıl olsa anlamaz diyerek onları yok sayarak bu süreci tek başımıza yaşamamalı aksine onları da bu sürece dahil ederek beraber üstesinden gelmeye çalışmalıyız. Çocukların ölüm gibi soyut kavramları anlamaları onların yaşlarına duygusal gelişimlerine aile ve çevresel etkilerine göre değişebilir. Bu kitabı okuyunca - çocuklar ölümü nasıl algılar - ölümü onlara nasıl anlatmalıyiz ya da bununla ilgili sordukları sorulara nasıl cevap vermeliyiz - Kayıp sonrası çocuklarda nasıl bir boşluk oluşur ve ölüm çocuklarda nasıl bir etki bırakır gibi bir çok soruya cevap bulabilirsiniz. Belki bugün yaşadığımız çoğu korkularımızın, takıntılarımızın altında çocukluk travmaları yatıyordur. Unutmayalım ki yaşı ne olursa olsun bütün çocuklar yas tutar...
Yas Sürecindeki Çocuklar İçin Yaratıcı Müdahaleler
Yas Sürecindeki Çocuklar İçin Yaratıcı MüdahalelerLiana Lowenstein · Epona Kitap · 058 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Her ne kadar çocuk kitabı olarak bilinse de, bir çocuk kitabından çok daha fazlası oldukça usta işi bir eser. Hayatınız da sizi üzen, yoran değiştirmek renklendirmek istediğiniz durumlar varsa Olive'ın hikayesine bir bakın derim. Olive annesini daha bebekken kaybeder. Hayata anne sevgisinden yoksun olarak başlayan minik kız babasının depresyonundan dolayı baba sevgisinden de mahsundur. Dedesi hayatını renklendiren tek kişi. Babası eşinin ölümünden sonra mutsuzluğa mahkum eder kendini ve bir daha asla gülmez, konuşmaz... Olive o küçük yaşına rağmen bu durumun annesinin ölümünden sonra olduğunun farkındadır. Babasının mutsuzluğunu hayalinde onun peşinden giden gri bir fil gibi görür ve bu fil ne yazık ki gün geçtikçe daha da büyümektedir. Sınıf arkadaşı Arthur ve dedesi ile birlikte bu filden kurtulmak için bir plan yapar...O yaşına rağmen farkındalığı yüksek bir çocuk olması beni çok etkiledi ve babası için verdiği mücadeleyi gözlerim nemli okudum... Bazen biz büyükler Olive kadar cesur olamıyoruz hayatımızda ki grilikleri renklendirmek için onun kadar çabalamıyoruz... İçimize oturan kalbimizi sıkıştıran öküzleri yerinden kaldıracak , boğazımızı sıkan o elleri açacak gücü kendimizde bulamıyoruz... Kendi payıma düşeni aldığım ve okuyan herkesin içini ısıtacak çok güzel bir öykü...
Fil
FilPeter Carnavas · Can Çocuk Yayınları · 2020389 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İnsanlık tarihi boyunca savaşlar hep oldu, oluyor ve olacakta... Bu savaşların tam ortasında bir çocuk olarak kalmak, bir çocuk kalbiyle onca korkuyu yaşamak sanırım en acısı bu... Etrafında patlayan bombalara, atılan füzelere, yıkılan evlere ölen insanlara... çocuk kalbinle olanlara bir türlü anlam verememek. Neden diye sorduğun tüm sorular cevapsız kalması.. Bu öykü de Kıbrıs'ta 1974 yılında meydana gelen iç savaştan ve yine çocukların bu durumdan nasıl etkilendiklerinden bahsediyor. Sıcacık bir öykü. bir günde okunabilecek bir çocuk kitabı. Yorgo ve Cengiz'in bütün engellere rağmen süren dostluğu içinizi ısıtacak. Gerçek dostluğun dil,din,ırk ve sınır tanımadığını anlatan tatlı bir öykü...
Yeşil Ada'nın Çocukları
Yeşil Ada'nın ÇocuklarıHavva Tekin · Genç Timaş · 2017696 okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
Güller Kitabı deneme tarzında ele alınmış inceleme alanında ise ödüle layık görülmüş çok kıymetli bir eser. İsmine ve kapağına aldanmamak gerekir çünkü sadece güller ile ilgili değil bir çok çiçekle ilgili çok derin ve özel bilgilerin olduğu bir çalışma. Çiçeğin, göçebe hayat sürdüğümüz andan günümüze kadar Türk kültüründe ki macerasının yer
Güller Kitabı
Güller KitabıBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2021453 okunma
·
Puan vermedi
Malumunuz günümüzdeki en büyük sorunlardan biri özentilik... Müziğimiz, dizilerimiz, yeme-içme kültürümüz, aile yaşantılarımız, değer yargılarımız hep yozlaştı mı? Evetttttt (!) şimdilerde nasıl İngilizce kelimelerle Türkçeyi katlederek konuşan ve o kültürü benimseyerek yaşayan bir kesim varsa o dönemde de aynı şeyler varmış. Bu kitapta da 19.yy Osmanlı Devletindeki gençler arasında yayılan Fransız hayranlığını ağır bir dille eleştirilmiş. Babadan muhteşem bir mirasa konan mirasyedi Bihruz beyin trajikomik hikayesini anlatıyor. Frenkler gibi süslenip gezen, sırf gösteriş olsun diye Fransızca gazete okuyan, sürekli Fransızca kelimelerle konuşan ve bunun kendine asalet kattığını zanneden Bihruz bey. Tek aktivitesi Beyoğlu’nda, Kadıköy’de, Çamlıca’da her gece pahalı arabasıyla, markalı özel dikim kıyafetleriyle boy göstermek ... ve bitmez dediği o servetin hopppppp biranda suyunu çekmesi ve bir de tutulduğu umarsız bir aşkı anlatıyor.. Ben okurken çok sinir oldum çünkü o dönemde Türkçeyi edebiyatı olmayan, değeri olmayan kaba bir dil olarak görmüşler Ama Bihruz beyin başına gelenleri hep gülerek okudum çünkü onada gıcık oldum. Türk edebiyatının ilk realist romanı olması dolayısıyla ve o dönemde ki sosyal kültürel hayat hakkında bilgi edinmek için bence okunması gerekir. İçerisinde çok fazla Fransızca kelime olduğu için kitabı alırken kelime anlamlarının hemen sayfanın altında mı yoksa en arkada mi verildiğine bence dikkat edilmeli diğer türlü okumak zorlaşabilir.
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Parga Yayıncılık · 201825,4bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
80 sayfaya neler sığabilir ya da ne anlatılabilir ki diye bir düşünceniz varsa bu kitabı alın ilk sayfayı çevirin ve kendinizi Zweig'e bırakın. Mektup" Sana beni hiç tanımamış olan sana" diye vurucu, isyankar bir cümleyle başlıyor.Bu cümlenin aslında nasıl bir AŞK nasıl bir ÖZLEM nasıl bir KEDER nasıl bir BEKLEYİŞ taşıdığını kitabı okuyunca anlayacaksınız. Kitabı ikinci defa okudum boş geçen ıskalayan tek bir cümle yok. Bitince geriye yaslandım biraz yazar R. gibi umarsız, aşksız, ruhsuz adamlara saydırdım. Sonra mektubun sahibesine hem çok üzüldüm hem çok kızdım. Diyeceğim o ki değer görmediğiniz topraklarda çok fazla dolaşmayın terkettiginizde yaşayacağınız üzüntü orada ısrarla kalıp yaşayacağınız kırgınlıktan yeğdir. Keyifli okumalar dilerim.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2019225,9bin okunma