Cansu Ayman

520 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Korku edebiyatını çok seviyorum ve kendisinden sonra gelen tüm vampir hikayelerinin esin kaynağı olan bu kitap korku severler için kesinlikle okunması gereken bir kitap. Hikayenin Romanya halkının o zamanki batıl inançlarından ve Kazıklı Voyvoda olarak bilinen, düşmanlarını kazıklara geçirip acı çekişlerini zevk içinde seyrederken ziyafet veren Eflak Prensi III. Vlad Tepeş hakkındaki inanışlardan yola çıkarak oluşturulmuş olması kitabın korku değerini artıran bir etken. Kitap kahramanların günlüklerinden oluşuyor ve olayların gelişmesi çok uzun sürüyor. Kahramanların olan biteni anlama sürecinin uzunluğu biraz sıkıyor okuyucuyu. Sonucun ise çok kolay ve ani olması heyecanı okuyucunun kursağında bırakıyor. Aynı şekilde kötülerin çok kötü oluşu ve vampirlerle savaşan karakterlerin çok iyi oluşu, birbirlerine karşı abartılı bir sevgi ve saygı gösterişleri, birbirlerine abartılı şekilde iyi davranışları da masallardaki iyilerin ve kötülerin keskin çizgilerle ayrılışını andırıyor, bu da kitabı biraz çocuklaştırmış ve gerçekçiliğini azaltmış ne yazık ki. Yaşamış bir kötüden ve halkın batıl inanışlarından yola çıkarak oluşturulan bir fantastik korku romanının bu şekilde basitleştirilip gerçeklikten uzaklaştırılması hayalkırıklığı oldu biraz. Ancak ne olursa olsun, Kont Dracula efsanesi her zaman yaşayacak, edebiyata, sinemaya konu olma konusunda hiçbir zaman modası geçmeyecek bir değer ve ilgi duyan herkesin okumasını tavsiye ederim.
Dracula
DraculaBram Stoker · Can Yayınları · 20194,104 okunma
Reklam
364 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Pedofili gibi hassas bir konuyu işlemek bir yazar için oldukça büyük bir cesaret ve Vladimir Nabokov işini hakkıyla yerine getirmiş. Karakterlerin her birinin yaşadığı ruhsal ve duygusal süreçleri iyice hissettiriyor okura. Kurbanımız Lolita'nın esaretine ve yaşadığı travmalardan sessizce etkilenişine üzülürken, her ne kadar Humbert'e çoğu zaman öfkelensem de yer yer onun da yaşadıklarına üzülmeden edemedim. Bu durum da kendimi ahlaki açıdan sorgulamama sebep oldu. Bir yandan da geçmiş travmaların tedavi edilmediğinde ne gibi sonuçlara yol açtığını çok güzel gözler önüne serdi. Pedofilinin tedavi edilemeyen bir sapkınlık olduğu zaten bilinen bir gerçek ancak kontrol altına alınabiliyor, eyleme geçişi engellenebiliyor ve bu kitapta da bunu görüyoruz. Aslında Humbert pedofili olmaktan tiksinti duyuyor ve kendini Lolita'da kaybetmeden önce sapkınlığını kontrol altında tutmayı başarabiliyor. Yaşanan olaylar ve bulunduğu koşullar ile birlikte gittikçe kontrolünü kaybediyor, fren mekanizması bozuluyor ve küçük bir kızın hayatı boyunca peşini bırakmayacak bir travmaya sebep oluyor. Pedofili olmaktan duyduğu tiksintiyi hastalığını rasyonalize etmeye çalışarak kabullenişine de tanık oluyoruz. Ünlü yazarlar ve düşünürlerin çocuk aşklarına göndermeler, çocuk evliliklerinin yasal olduğu zamanlara ve yerlere göndermeler yapması ve elbette Lolita'nın kendisine aşık olduğu yanılsamasına inanması gibi... Yazarın yer yer yaptığı James Joyce tarzından uzun ve karmaşık betimlemeleri beni biraz yordu açıkçası, zaten kitapta da birkaç sefer James Joyce'a göndermeler vardı. Yine de sonuç olarak okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 20192,786 okunma
182 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Özellikle Türkiye'de narsist erkek ve bağımlı kadın ilişkilerine çok sık rastlanmakta olduğunu düşünüyorum. Kültürümüzün de etkisiyle bu ilişkiler çoğu zaman olağan karşılanmakta maalesef. Ancak artık kadınlar böyle ilişkilere maruz kaldıklarında seslerini çıkarma gücünü kendilerinde daha çok buluyorlar. Yine de tekrar tekrar böyle ilişkilerin içine düşmekten kaçamayan bir çok kadın var. Bir narsisti tanımak, yaptığı manipülasyonların farkına varmak ve böyle bir durumun içine düşmemek için alınabilecek önlemleri ve eğer böyle bir ilişkinin içine çoktan girdiyseniz nasıl içinden çıkılacağına dair ipuçları sunan güzel bir kitap. Narsist sapkın çok tehlikeli, çok çekici ve esir alan bir yapıya sahip. Başlangıçta manipülasyonlarını sizi baştan çıkarmak için ustaca kullansa da o manipülasyonları sizi yok etmek için kullanacak ve psikolojik şiddetten fiziksel şiddete kadar gidebilir bu yok etme operasyonu. Narsist sapkın sevmiyor, size sevildiğinize dair yanılgı yaşatıyor, siz onun için bir birey olarak yoksunuz, onun narsismini beslemek için kullandığı bir araçtan başka bir şey değilsiniz narsist için. Narsist sapkın değişmiyor, değişebilecek olan kişi onunla ilişki içindeki sizsiniz. Elbette narsist kadınlarla birlikte olan erkekler de olsa da, özellikle kadınlar böyle ilişkilere maruz kalıyor ve bu kitabı okumanın faydalı olacağına inanıyorum.
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,639 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
'Kutsal Açlık' bir süredir kitaplığımda duran ancak nedense okumayı ertelediğim bir kitaptı. Ancak bu erteleme için kendime kızdım. Aslında Ümit Horozcu'nun doktora tezi olan bu kitap, Din Psikolojisi çatısı altında bir yeme bozukluğu çeşidi olan ve en ilginç psikopatolojilerden birisi olarak gördüğüm Anoreksiya Nervoza'yı orta çağdaki dini katı açlık ritüelleri gerçekleştiren, hatta bu uğurda hayatını kaybeden azizeler üzerinden tekrar değerlendiriyor. Günümüz Anoreksiya Nervoza'sından muzdarip olan hastalar ile geçmişte Tanrı ile bütünleşmek için yemeyi reddeden azizelerin ortak özelliklerini ve farklılıklarını ortaya koyuyor. Psikolog olan, psikolojiye ilgi duyan, yeme bozuklukları ile ilgilenen ve orta çağın korkutucu, karanlık, empati kurması oldukça zor yaşayışlarına ilgi duyan herkese şiddetle tavsiye ederim. Anoreksiya Nervoza hakkında şuana kadar okuduğum en geniş kapsamlı türkçe kaynak olmasının yanında AN'nin tarihini, toplumsal ve kültürel değişimlerden nasıl etkilendiğini, Sienalı Catherine, Avivalı Terasa gibi azizelerin din uğrunda kendilerine nasıl eziyet ettiklerini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Ben azizelerin Anoreksiya Nervoza yaşadıklarına ikna oldum, bakalım siz olacak mısınız?
Kutsal Açlık
Kutsal AçlıkÜmit Horozcu · Rağbet Yayınları · 201610 okunma
445 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 days
Kitabı metroda okuyup anlamak için ekstra bir çaba göstermem gerektiyse de buna değdi. Her zamanki gibi Foucault yaşamın her alanına işlemiş olan iktidarı bu kez cezalandırma sistemleri üzerinden anlatıyor. Cezalandırmanın, azap çektirmenin, hapsetmenin, ıslah etmenin tarihsel değişimini ve iktidarın bir yandan görünürlüğünü azaltırken bir yandan etkisini nasıl artırdığını gözler önüne seriyor. Meydanlarda vahşice azap çektirilerek gerçekleştirilen halka açık idam şovlarında iktidar ortada, korkulan, her an baskısını ve gücünü ortaya koyan cezayı bizzat kendisi veren 'görünür' bir iktidarın nasıl kendini geri plana itip, yaşamın her alanına sızdığını; artık korkulan değil, eğiten, disiplin eden, bireyselleştirerek bireylerin her hücresine etki eden, daha az vahşi ancak çok daha fazla kontrol sahibi bir iktidar mekanizması ile karşı karşıya oluşumuzu; hapishanelerin okullar ile, askeri kışlalar ile, hastaneler ile olan çarpıcı benzerliklerini düşündürerek anlatıyor. Kitabın başlarında azap içeren halka açık idam gösterilerinden gerçek örneklerin gözümde canlandırmama sebep olan ayrıntılı tasvirleri hassas mideleri etkileyebilir. Aklımda canlandırdığım görüntüleri düşündükçe kanım donuyor.
Hapishanenin Doğuşu
Hapishanenin DoğuşuMichel Foucault · İmge Kitabevi Yayınları · 20131,146 okunma
Reklam