Ressam, “Beni anlamıyorsun, Harry,” diye karşılık verdi. “Elbette benzemiyorum ona. Bunu çok iyi biliyorum. Hatta, ona benzesem üzülürdüm. Omuz mu silkiyorsun? Doğruyu söylüyorum sana. Bütün bedensel ve beyinsel seçkinliklerde bir uğursuzluk vardır bence, tüm tarih boyunca kralların sarsak adımlarını izleyip duran türden bir uğursuzluk. Öbür insan kardeşlerimizden farklı olmamak daha iyidir. Bu dünyada en şanslı olanlar bence çirkinlerle aptallar. Yan gelip yayılarak yaşam denen oyunu ağzı açık seyredebilirler. Zafer denen şeyi bilmeseler bile hiç değilse yenilgiyi de tatmazlar. Aslında hepimizin yaşamamız gerektiği gibi yaşar onlar, kaygısız, kayıtsız, çalkantısız. Başkalarının mahvına yol açmadıkları gibi kendileri de onun bunun elinde telef olmazlar. Senin unvanınla servetin, Harry; benim aklım fikrim, karınca kararınca; eğer bir değeri varsa sanatım; Dorian Gray’in güzelliği... Tanrı’nın bu bağışları yüzünden hepimiz acı çekeceğiz, hem de büyük acılar.”
Hangimizin tamamıyla batıl itikatları olmadığı söylenebilir ki? Hiç yoktan çoğumuz nazara inanıyoruz. Ki daha niceleri, duymadığım birçok batıl inanç bu kitapta temelleriyle yer alıyor. Hangi batıl inanç ne sebeple doğmuş, nasıl günümüze kadar gelebilmiş açıklanıyor. Ve gördüğüm şu; çoğunun temeli dini (özellikle Hristiyanlık), korku, bilinmezlik ve çaresizlik. O dönemlerde henüz bilim yeterince gelişmediği, çoğu hastalığın nedeni açıklanamadığı ve ölüm oranının da yadsınamayacak derecede yüksek olduğu için genellikle insanlar böyle çareler bulup bu temellere dayandırarak bu yollarla korunmaya çalışmışlar. Çoğu yerde, buna da mı inanmışlar, diyor insan ama dönemin getirdikleri ve çaresizlik insanları bu yollara sürüklemiş. Yenidoğan ölümleri çok fazla iken bunun nedeni genellikle şeytana bağlanmış örneğin. Pagan geleneklerinin de getirdikleri ile birçok batıl itikat vuku bulmuş.
Günümüzde çoğunun yeri artık olmasa da, veya bir kısmını ülkemizde nadir görsek de ciddi bir kitle zamanında bunlara inanıp nu inançları doğrultusunda hareket etmişler.
Eğer dikkatinizi çeken bir alan ve konuysa okumakta fayda var.
Ha bir de, mazallah tahtaya vurun okumadan önce uğursuzluk getirmesin.
Benimde "Son Kara Kedi" diye okuduğum bir kitap vardı.Kara kedilerin uğursuzluğu batıl inancı üzerine olan bir çocuk distopyasıydı.İçinde de at nalları,kara kediler,kem gözler ve daha nicesi olan batıl inançları eleştiriyordu.Bu arada elimi tahtaya vurup yorum yazdım,mazallah nazar falan...
Sizin okuduğunuz da bu kitaba benzer öyleyse, tek fark distopya şeklinde değil de başlık başlık temellendirerek bahsetmesi batıl inançlardan. İyi yapmışsınız, durduk yerde sıkıntı çıkmasın..
Kasas, 71. Ayet: De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi tâ kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah'tan başka size ışık getirecek tanrı kimdir? Hâlâ işitmeyecek misiniz?"