Acımak, başkalarının çektiği azaba bakıp, onların yasını tutarmış gibi yaparak kendi mutluluğuna şükretmektir çünkü. Acımak, kıl payı yırttığın mutsuzluğun diyetini uğursuz, cüretkâr bir sadaka gibi dağıtmaktır.
Kimileri, “Sev beni!” diye bağırır, ötekiler, “Sevme beni!” diye. Ama en kötü ve en mutsuzu olan bir bölümü de, “Sevme beni, yine de bana sadık kal!” diye.
⠀
“Odaklanmayın, bırakın aksın o kendi kendine. Bak ben şimdi burada (ıslık çalıyor) yaptım. Hiç yeri değil gibi ama hayat öyle değil, zengin! Hayatta küçük küçük alakasız jestler mimikler var. Sizde onlar kalmıyor. Sırf gerekli şeyler kalıyor. O zaman da hayat kokusu olmuyor. Sırf rolün gerektirdiği mimikler ve jestlerden ibaret olmamalı hiçbir şey, hiçbir durum."
Nuri Bilge Ceylan
En olmadık bahaneleri tıkıştırırken ağzınıza,
En saçma korkular ile hem de,
Görünmez elleri ile kapatırken dudaklarınızı
Sizi çok sevdiğini iddia edenler
Gözlerinizden akan yaşa rağmen sen sustun diyorlar.
Ne garip.
Hı hı canım yanıyor.