e
e
@Emineegzn
Bazen sadece Milena olmak istersin.
İstanbul
2005
74 reader point
Joined on February 2023
Okuma Hedefleri
256 syf.
·
Not rated
Sevgi, tek başına bizi bir arada tutmaya yeter miydi?
İçimizde hakikaten şeytan mı vardı yoksa bu istemediğimiz sonuçlardan kaçmak için uydurduğumuz bir tür bahane miydi?
Her şeye rağmen "insan" kalınabilir miydi? vs. gibi birçok soru...
Ömer ve Macide'nin, tesadüflerin tecelli etmesi sonucu birleşen hayatları üzerinden soruların karşılığını kitapta net bir şekilde alıyoruz. Sabahattin Ali'nin kaleminden çıkan her bir satır dikkat ve titizlikle yazılmış. Bu yüzden daha düşünerek ve tartarak okumanızı tavsiye ederim. Kitabı okuduktan önceki ve sonraki fikir dünyanızda değişikler olacağı muhakkak. Hiçbir düşünceye katılmadığınızı farz etsek dahi farklı fikirler edineceksiniz.
İçimde yok olmaya mahkum bir yeri her seferinde bulup, tesiri altına alan yazar eminim sizi de tesiri altına alacaktır. Tavsiye ederim.
68 syf.
·
Not rated
Başından sonuna kadar, hiç sıkılmadan okuduğum sürükleyici bir kitap oldu. Kitapta ilgimi çeken birçok yer oldu ama en etkilendiğim kısım kişinin yaşamadığı, görmediği duygular, hisler veya olaylar hakkında basitçe ve hiç çekinmeden yorum yapabildiğiydi ama bu basitçe yorum yaptığı olay kendisinin başına gelince yaşanan pişmanlıktı. Bunu kitapta da gördüm. Hatta bunu bir alıntıyla gösterelim.
"Ay ışığı altında kara birer gölge olarak görünen bu insanlar, yıllarca, her gün onun çektiği acının aynısını çekiyor olmalıydılar. Nasıl olur da yirmi yıldan fazla bir süredir bu durumu anlamamış, anlamak istememişti?"
Fikrimce zamanımızın en büyük sorunlarından biri olan anlayışsızlık, empati kurma yoksunluğunu en güzel şekilde anlatmış Yazar Çehov. Ben kesinlikle tavsiye ediyorum, okuyun, okutun. Anlaşılacağımız günlere...
192 syf.
·
Not rated
Orhan Kemal'in ilk okuduğum kitabı olarak şunları söyleyebilirim:
Kitap iki öyküden oluşuyor. İkinci öyküyü (Gavurun Kızı ) birinci öyküye (Oyuncu Kadın) nazaran daha çok beğendim.
Çünkü birinci öyküde olayların çok hızlı yaşandığını düşünüyorum. İkinci öykü daha çok merak uyandırdı çünkü her olayda tahmin ettiğimden farklı şeyler oldu. Ne kadar 1959 yılında yazılmış olsa da, çok açık ve anlaşılır bir üslupla yazılmıştı. Beğendiğim yönlerden biri de buydu. Genel olarak güzeldi.
Puan: 7
Reader Follow Recommendations
·
Not rated
Milena'ya Mektuplar, adından da anlaşılacağı üzere Franz Kafka tarafından Milena'ya yazılan mektuplardan oluşuyor. Öncelikle bir iş için yazışmaya başlayan Kafka ve Milena'nın zamanla aralarında oluşan aşkını çok güzel bir şekilde yansıtan mektuplar bunlar. Bir kaç alıntıyla göstermek isterim:
•"Senin odandaki mutlu bir dolap neden değilim mesela, seni koltuğunda ya da masa başında otururken ya da uzanırken ya da uyurken (melekler korusun uykularını ) izleyen? Neden değilim?
(Yazarımız Milena'yı görebilmek için dolap olmaya bile razı..)
•Ben bütün zamanımı ve bütün zamanımın bin katını ve mümkünse dünyadaki bütün zamanı senin için ayırmak istiyorum, seni düşünmek için, sende nefes almak için."
•"Süt, tereyağı ve salata yetmiyor da senin varlığınla mı beslenmeye ihtiyacım var?"
Kitap bu şekilde devam ederken beni çok şaşırtan bir gelişme yaşandı. Ne olduğunu hâlâ bile anlayamadığım bir şekilde günde Milena'ya iki mektup yazan Kafka'nın 2 yıl sonra çok resmi bir ifadeyle son mektuplarını okumaya başladık.
Kitap benim için buruk bitti. Milena'nın da mektuplarını okuyabilseydik çok daha güzel ve aralarındaki bağı çok daha iyi anlamış olurduk.
Puan: 9
Herkesin okuması gereken bir kitap. Kafka'nın hayatından izler var. Benim için hayatının kısa bir biyografisi niteliğinde.
·
Not rated
Kitaba başlamadan önce, öncelikle kitabın arkasında bulunan özeti okudum ve bende bir merak uyandırdı. Maalesef ki asla merak ettiğim gibi çıkmadı. Üstüne üstlük özette büyük yanlışlıklar var. Resmen kandırıldık. Adından ve kapağından bir korku ve gerilim kitabı beklerken, tüm kitap boyunca iki genç arasında olan saçma sapan bir aşk ve birbirlerine olan tensel çekimlerini okuduk. Üzerinde durulması gereken veya daha açık bir şekilde anlatılabilecek olay varken, yazarımız daha basit olayların üzerinde durmuş. Genel olarak beğenmedim. Sonu asla son gibi değildi. "Ee nolacak şimdi, kitabın devamı nerde?" demeden duramadım. Bence yazar elinde olan konuyu asla değerlendirememiş. Çok daha iyisi olabilirmiş.
Puan: 3/10 (konu için verdim.)
