Ey insanlar!
Ölümün kutsal karanlığı karşısında diz çökün!
Bir gün yaptıklarınızın hesabını sorulmayacak sanmıştınız
Çektiğiniz acıların yaptığınız sayısız hata karşısında sizi kurtaracağını düşündünüz.
Adaleti çok hafife aldınız.
Ama merhamet dilenmekte haklısınız.
Bugün şimdi burada,
Her şey bir son bulmadan önce, bağışlanma dileyin!
Size son bir an armağan ediyorum.
Pişman olmaya cesaretiniz varsa,
Kalbinizdeki pişmanlık yükünü terazinin diğer ucuna koyup sizleri tartalım.
Ancak pişmanlığı kendinden ağır olanları acısız bir ölümle onurlandıracağım.
Şimdi öne çıkın ey Vicdani kendinden ağır olan ince yürekli insanlar!
Merhametin en gerektiği bu anda ruhunuzun aslının görünmesine izin var.
Belki başka zamanda görememiştiniz kendinizi bu netlikte.
Ama buna şimdi izin var.
Ve adalet kılıcım en yüce emirle sizleri kestiğinde,
Çektikleriniz veya çekmedikleriniz,yalnızca sizin kendi ellerinizle kendiniz için kazandıklarınız olacak.
Şüphe olmayan bugünde dehşetiniz,
Ancak yeryüzünde çektirdiğiniz acılar kadar olacak.
O nedenle yaptıklarınızdan ya son bir pişmanlık duyar ve kurtulursunuz.
Ya da yine egonuzla düşünür ve yanılırsınız.
Görelim bakalım adaletin yalnızca doğrulukla kesen kılıcı karşısında,o zayıf ve küçük bedenlerimiz ruhlarınızdan ayrılıp ne yana düşecek!