..Belki, gece yarısından sonra dönüşmüyoruz kırbaçlanmak isteyen bir hilkat garibesine ama hapsolmuşuz görünmeyen duvarlı hücrelere. Herkesin kendine göre bir hücresi var. Bazılarınınki daha genişse, neyi değiştirir? Mahkûm olduktan sonra hayata, fark eder mi üçe üç bir oda ya da binlerce kilometrekarelik bir ülke? Hayatlarımıza sadece acı yön veriyor. Dejenere mazoşistleriz! Dövülmek, hapsolmak, aşağılanmak için yanıp tutuşuyoruz. Acı! Noah’nın acısı fakirliktir. Benim acımsa elle tutulmaz. Hayatın kendisidir..