Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eniz mola ☭

Eniz mola ☭
@Enizmolaa5
Kutsallığa hakaret etmeden değişim kök salamaz / Bazen ileti olarak sosyolojik, inanç ve siyaset eksenli düşüncelerimi yazıyorum. ☭
Sabitlenmiş gönderi
DİN HAKKINDA MATERYELİST BAKIŞ AÇISI OKUMANIZI ÖNERİRİM: !
Dinsel öğreti, dünyada sahip olunamayan ve arzusunun duyulduğu güzelliklerin istencidir “ilahi adalet, asrı saadet “ ve cennette “sonsuz mutluluk” dünyada bir şeylerin ters gittiğinin kabulüdür. Gerçek dünyada insanca yaşam yoktur. Din, gerçekliğe duyulan maneviyatın kendisidir. Din, insana aykırı toplumsal ilişkiler içine hapsolmuş insanın sahici insanlığı arayışıdır. Çünkü, bu tersine dönmüş dünyada “insani öz sahici bir gerçeklik” kazanamamıştır. Din, gerçek dünyada sahici insanlığı bulamamış olan insanın, özlediği insanlığı dile getirir. Dinsel ıstırap çekme aynı zamanda hem gerçek ıstırabın ifadesi hemde gerçek ıstıraba karşı protestodur. Din ezilmişlerin of çekmesi , kalpsiz dünyanın kalbidir, ruhsuz koşulların ruhudur. Din halkın afyonudur. Yani Marx’ın söylediğinin açıklaması; 👇🏻 Mevcut toplum derin bir ıstırap çekmektedir . Din, bu ıstırabı kendi fantastik anlatı ve ritüelleriyle hem ifade hem protesto etmektir. Din ezilmişler açısından kalpsiz bir dünya tahayyül edilebilecek kadar insanca özlemlerin paylaşılmasıdır. Yani afyon aslında ezilmişlerin sıkıntılarını giderebilmek için dinsel ritüellerde yan yana gelerek dayanışmalarını çeşitli kolektif avuntu pratikleriyle çektikleri gerçek acıları bir nebze olsun hafifletmeyi anlatır.
Reklam
**** ‘’Ürünleri için giderek genişleyen bir Pazar bulma ihtiyacı burjuvaziyi bütün yeryüzü boyunca kovalamaktır.’’ ****
Kanunsuz olan bir şey varsa o da bugün iktidar tarafından gösterilen polis şiddetidir. Anayasa mahkemesinin açın dediği taksimi yasaklayanların ağızlarından düşürmedikleri milliyetçilik yalnızca sermayenin, emperyalistlerin, şovenistlerin, küçük dar burjuva kafalılığın işine yarayan boş, lümpen ve omurgasızdır. Tarihi demokrasi mücadelesini

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yüksek bir bilinç düzeyi en büyük cehennemdir.
Binlerce yıllık savaşımdan sonra, el, ayaktan ayrıldı, sonunda dik yürüyüş sağlandı, insan maymundan farklı oldu, heceli konuşmanın gelişmesi ve beynin ·büyük gelişmesi için temel atıldı, ondan bu yana da insanlarla maymunlar arasındaki aşılmaz boşluk ortaya çıktı. Elin uzmanlaşması alet demektir, alet de özgül insan faaliyeti, insanın doğa üzerindeki dönüştürücü tepkisi; üretim demektir. Daha dar anlamda hayvanların da aletleri vardır, ama yalnızca bedenIerinde ki organlar olarak: karınca, arı, kunduz; hayvanlar da üretirler, ama onların çevrelerindeki doğa üzerindeki üretici etkisi doğaya göre hiç derecesindedir.
Reklam
Cisimler ne kadar küçük olurlarsa, o kadar çabuk soğurlar, bizim ayımızın uzun zamandan beri sönmüş olması gibi, uydular, yıldızsılar ve göktaşları da ilk sönen şeyler olmuşlardır. Gezegenler daha yavaş soğurlar, merkezi cisim en yavaş soğuyandır.
Yeni doğa görüşü, belli başlı özelliklerinde tamdı: bütün katılıklar giderilmişti, bütün sabitlik ortadan kaldırılmıştı, sonsuz olarak görülen bütün özgülük geçici hale gelmişti, doğanın tümünün, sonsuz akım ve çevrimsel bir gidiş içinde hareketli bir şey olduğu gösterilmişti.
Bugün gazlayıp, jopladığınız komünistler yarın sizlerin hakları için meydanlarda olacak!
Haklıyız Kazanacağız !
Türkiye emekçi sınıfı için büyük öneme sahip olan Taksim Meydanı egemen sınıf için bir hezimettir. Emekçilerin genel çıkarının, demokrasinin, ilericilik faaliyetlerinin önüne tüm zor aygıtlarını çıkararak oluştuğu günden bu yana bastıran, emekçilerin en temel sendikal ve örgütlenme hakkının önüne kendi dar çıkarlarını koyan, gerekirse meydanlarda kurşuna dizerek emekçileri katleden faşist bir yapıdadır. Türkiye sermaye sınıfı hiçbir döneminde halka öncülük yapmamış tüm ihaneti ve kompradorluğu sergileyerek halkı batılı tekellere ve yerli işbirlikçisi olan kendilerine peşkeş çekmiştir. Ülkede dinciliği, tarikatları yayan, bilimsel gerçekleri kaldırarak çocukları köhneleştiren, ekonomik krizleri çıkartarak halka vergi yükleyip, kendilerinin vergilerini sildirmek sermayenin yegane çıkarlarıdır. sermaye iktidarın kendisidir. İktidar; sermayenin bir aygıtı olarak görev yapar. Günümüzden bugüne süregelen Türkiye emekçilerinin özgürlük ve demokrasi mücadelesinin baskılanmasının yegane sebebi emekçilerin haklarını bilecek bir yapıya gelerek sömürücü güçlere isyan korkusudur! Diktatörler en çok meydanlardan ve birlikten korkarlar. Halkı bölmeden yönetemeyecekleri gibi direnmeden gelecek olan adil bir düzen yalnızca hayalden ibarettir.
Hegel ile tanışmadan önce felsefenin zorluğu:
Reklam
Sondakika !
“Bilmem ney şehrinde iki şahıs kitap okurken yakalandı.” Haberleri faydalı olmaz mı ? Ülkede yükselişte olan her şey ana akım medyanın gündemden düşürmemesiyle ortaya çıkıyor. Belki bu şekilde ana akım medya bir işe yarar ve kitap okumamayı toplumsal bir soruna dönüştürür, insanlar yavaş yavaş alıştırılır.😂
Siyasetin çürümüşlüğüyle ilgili:
Ne görüyorsunuz ? Şaklabanlıkların hiç bitmediği, halkın sürekli saf yerine konulup kandırıldığı ve bu sirkin içerisinde hayatının hiçbir döneminde geçim derdini hissetmemiş, tek dertleri halkı sömürmek olan kravatlılar. Şarlatanlık, vurdumduymazlık ruhlarına kazılmış halktan soyutlanmış, halktan olana da düşmanlaşmış küçük bir azınlığın temsililer . Ülkenin en pis dört duvarı olma yolunda emin adımlarla yürüyüp, halk için olan rolünü, halka karşı olarak değiştirmiş iğrenç bir yapı. Bozguncu, şekilsiz ve genel refah için anlamsız birer olay örgüsü içerisinde çevrelenmiş emperyalist çıkarlara ve tefeci bezirgan grubuna hizmet eden arsızlar. Hırsızlıklar, hainlikler, alçaklıklar ve gizlenmiş külçe külçe akçelerle zenginleşmiş kene sürüsü. Adalete, hukuka ve halka her gün kan kusturan toplumun seçtiği ancak kendisini toplumun çobanı gören kültürsüz, eğitimsiz ve ahlaksız cep ve vergi sürüsü; her geçen gün seksen milyonun içerisinden kendilerine kurban seçebilmek adına orada örgütlenmiş gibiler. Her gün bir yasa, bir insanlık değeri ve bir erdemi çiğneyip b*klaştırırlar. Her gün ekrana çıkmaktan bıkmayan, kravatlı, hortumcu palyaçolar.. denizin üstünde yüzen b*klar gibi ekranda halkın ümidini kesmek adına yüzdürülür, kavga ettirilir ve halkı parça parça bölerek yok ederler.
Milliyetçiliğin günümüz saçmalığı:
Ulus, bir topluluk, bir cemaat olarak hayal edilir, çünkü her ulusta fiilen geçerli olan eşitsizlik ve sömürü ilişkileri ne olursa olsun, ulus daima derin ve yatay bir yoldaşlık olarak ta­sarlanır. Son iki yüzyıl boyunca milyonlarca insanın, birbirlerini öldürmekten çok, böylesi sınırlı hayaller uğruna ölmeye razı olmalarını mümkün kılan şey, son kertede bu kardeşliktir.
**** Eğer işçi ürününe kattığı emeğin tam olarak değerini geri alacak olursa, geriye, kapitalist için nasıl olur da bir kar kalabilir? ****
1.707 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.