Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yit...
“Ben sana kürk alamam doğrusu
Güzel bileklerine bilezik alamam
Bir kap yemek, bir elbise
Öyle bir tad var ki fakirliğimizde
Başka hiçbir şeyde bulamam…
Sokağımız arnavut kaldırımı,
Evimiz ahşap iki oda.
Daha iyisi de olabilirdi ya,
Şükür buna da.”
Ah Varenka,ah! İşte bu kez suçlu olan sizsiniz! Mektubunuzla beni hayal kırıklığına uğrattınız ve şaşırttınız.Ancak şimdi sakin haldeyken kalbimin derinliklerini inceleyince haklı olduğumu fark ettim.Ben sarhoş olmamdan söz etmiyorum.(Onu boşverin hayatım) ben size duyduğum sevgiden söz ediyorum.Bu sevgi hiçte mantıksız bir sevgi değil,siz bu konuda birşey bilmiyorsunuz.Keşke neden olduğunu bilseydiniz.Sizi sevmekten başka yapılacak bir şeyim olmadığını bilseydiniz böyle şeyler söylemezdiniz.Siz sadece düşündüklerinizi söylüyorsunuz,eminim ki kalbiniz başka şeyler söylüyordur.
Hatta bir sürü güzel rüya bile gördüm.Hepsi de sizinle ilgiliydi Varenka.Sizi insanın zevki,doğanın süsü kuşlara benzettim.Sonra birden dert ve tasa içinde yaşayan biz insanların,havadaki kuşların kaygısız ve masum mutluluklarını kıskanmamız gerektiğini hissettim.