Açıkçası insanlığı yaratan Cenabı Allah olduğuna göre İslami olanın insanlık dışı olması düşünülemez. İslam'ın daha doğrusu dinin gönderiliş amacını açıklayan kitaplarda din insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için Allah tarafından gönderilmiş öğretilerdir denilir. Bu sebepten İslam ve insanlık birbirinden ayrı düşünülemez.
Gökçe Zafer Özaki Ahlaki kuralları belirleyen din mi? Yoksa toplumsal sözleşmeler mi? Dinin hayatın merkezinde olan ülkelerde pratiğini ne kadar görebiliyoruz? Ya da toplumsal refahın olduğu ve özgürlüğün kısıtlanmadığı yerlerde daha iyi bir yaşam mı var?
Başkalarını mühim bulmayanlar, bir gün kendilerini de mühim bulmayanlarla karşılaşacaklardır; fakat bu hakikat, onların mühim bulmamış olduklarının mühim olduğu manasına da gelmez.
Kendini Türkiye için en büyük şans olarak gören ancak kıymeti bilinmeyen entellerin kendi kendilerine "mühimlik" yüklemelerinden kaynaklanan durumun bir eleştirisini daha doğrusu kaza mizahını içerir. Bu cümlenin ilk kısmı öncesinde diğer insanları küçümsemenin ya da kıymete değer görmemenin iki yönlü anlamını içerir. fakat cümlenin ikinci kısmı, ülkemiz entellerine adeta bir darbe gibidir, ilk elde; sizin "mühim"lik kriterleriniz hiçbir şey ifade etmez dercesine. burada esasen mütercim arif belki de son sofist olan sokrates'tir. Çünkü cümlenin ikinci kısmında "mühim"lik kriterini aşkın bir ilkeye gönderir ve mühimliğe kategorik bir anlam yükler. Bu cümlenin paradoksal yapısı - benzerliği de sokrates le buradadır- sadece bir düşünce jimnastiğini ifade etmekten öteye gidemez bu yüzden. Cümlenin birinci kısmı her türden dramatikliği ifade edebileceğinden beni "neşe"lendirir. İkinci kısmı da, bir çıkmaza sürükler. Tıpkı, türk entelektüelinin yaşadığı çıkmaz gibi. Oğuz Atay'ın da büyüklüğü buradadır. O bu çıkmazı hem ifade eder, hem de bizi kendimize güldürür, ezdirir, yok eder.
“Ekşi Sözlük”ten alıntılanmıştır.