Ebeveynlik o kadar zorlaşır ki aklımızı kaybettiğimizi kaybettiğimizi düşünürüz. Oysa kaybettiğimiz bir aklımız yoktur, keşfettiğimiz bir kalbimiz vardır. Çünkü çocuklar akla değil kalbe dokunurlar.
Kimi şeyler doğma telaşında, kimileriyse ölme telaşında. Doğmakta olanların bir parçası şimdiden ölmeye başladı ya da çoktan öldü bile. Ama bu sonsuz akış ve dönüşüm dünyayı sürekli yeniler, tıpkı hiç durmadan akıp giden zaman ırmağının sonsuzluğu yenilemesi gibi. Hiçbir şeyin tutunamadığı bu ırmakta hızla akıp giden şeylerin hangisine değer verebilir insan? Uçarken görüp gönül verdiği bir serçenin, ona sevdalanır sevdalanmaz kanat çırparak gözden yitip gitmesi gibi..