İnsan yüreğinin ait olduğu yeri bulana dek mülteci gibi dolaşır durur. Ne zaman ki yüreğinin ait olduğu yeri bulur o zaman insan bir yurt sahibi olur. Yurt dediğimiz olgu sınırlardan ibaret değildir.
Wext nîve şevê ye
Şev tarî
Şev kambax
Û ez
Dîsa bi tenê me
Hîveke nîvco
Çend stêrkên bela bela li asîman daleqandî
Dîsa şevek bêdeng
Pênûs şikestî
Kaxiz perçe bûyî
Çîrok nîvco
Stran xemgîn
Û dîsa di hişê min de tu
Serma, seqem, ba, bahoz, tofan û ez, li der im
Xwe bi xeyalên te germ dikim
Bi xeyalên te; tenêtiya xwe diqedînim xelas dikim dikujim
Şevekê tarî dîsa bê te bi dawî bû
Û rojê dîsa ez bê te, bi tena serê min ez girtim
Ba û bahoz dîsa di ser min ra derbas bûn lê dîsa tiştek bi
xeyalên min nehat
“Bir hırkadır giydiğimiz başkalarının çıkardığı”
Bizden önce hayatlar vardı bizden sonra da hayatlar olacak, biz arada bir yerde bir hayat yaşıyoruz, sabra ihtiyaç var anlamak için, zamana ihtiyaç var, ama en çokta şunu bilmeye ihtiyaç var, bir semt adı değildir usta varamazsınız, belki ulaşılacak bir mertebedir, ulaşamazsınız onu anladığınızda belki ustalaşmaya başlarsınız, işini en iyi yapan insan demek usta, ama aynı zamanda çırağı olmayana usta denir mi, ustası olmayana çırak denir mi hayatın ta kendisi gibi gece ve gündüz gibi biri varsa diğeri de var biri yoksa diğerinin adı bile yok usta diyince en çok çırağı hissediyorum çırak deyince de bir usta arıyorum, zamana bakıyorum kolumdaki saatle duvardakiyle masadakiyle ya da dönen mevsimlerle geçen haftalarla aylarla yıllarla doğum günleriyle, diyorlar ki büyüyorsun, yaşlanıyorsun, yaşlanmak yaş almak demek aslında, yaş almak biraz daha içini doldurmaktır, biraz daha emmek demek, usta işini en iyi yapan insan demek, o zaman sen de her ne yapıyorsan, yaşıyorsan iyi yaşa, yemek yiyorsan eğer çok güzel yemeye çalış, hayat geçiyor ve bize ait bir tane var, kendi hayatımızın ustası olmak amacımız, en büyük ihtiyacımız sadakat."
Hiç kimsenin birbirinden haberi yoktu. Başka başka dünyalar yaratmıştık kendimize. Birlikte mutlu yaşayacağımız bir dünyada olduğumuzu bilmiyorduk. Kuş ağaçtan habersiz, ağaç buluttan. Ve biz insanlar yeryüzünün bütün güzelliklerine sırtımızı çevirmiş, kendi karanlık iç dünyamızın derinliklerine dalmıştık.
Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe, yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri
Asıl bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi...
Kürtçe, benim anadilim, çocukluğumun tüm zamanını nakışlarıyla ören masal dili. Tüm güzellikleri kendisinden öğrendiğim ve bana kimliğimi veren dil. Doğal olarak, bu oranda vahşice rencide edilen bu önemli varlığıma sahip çıkacağım.