Benim hayalimdi çocukluk. Toplaştık mı mahallede, oynamadık oyun bırakmazdık biz. Sabahın ilk ışıklarında atardık sokağa kendimizi. Bir uçurtmanın peşinden kaç kişi koşardık. Koşar düşerdik belkide. Belkide o yüzden dizimiz, dirseklerimiz yaralar içinde. Ağlardık da kimi zaman. Ama gelip birisi kaldırırdı her seferinde. Silerdi gözümüzün yaşını. Bir somon ekmeği on kişi paylaşıp yerdik. Bayramdan bayrama yeni kıyafetler alınırdı, alınırdı da biz onun heyecanına bayram sabahını zor getirirdik. Hele ki o sabah evden bi çıktık mı, ev ev, kapı kapı, gezmedik yer, çalmadık zil tokmak bırakmazdık. Sanki biz götürürdük bayramı eve, biz haber verirdik bayramı. Kavga nedir; bilmezdik, darılmazdık hiç...
Şimdi... şimdilerde, ah öyle özlerim ki çocukluğumu; yeniden derim, yeniden çocuk olsam... Belki oynamadığım oyun kalmıştır, paylaşmadığım ekmeğim, tokmağını çalmadığım kapı kalmıştır. Öpemediğim el kalmıştır. Ah çocukluk.. çocukluğum..
Bugünlerde öyle ihtiyaç var ki çocuklara, bu gibi çocuklara. Hem çok ihtiyaç var. Çünkü benim hayalim çocukluk.